Abdestli birisine abdestsizlik şüphesinin arız olması durumu


335

(8732) no'lu fetvanın birinci sorusu: Soru 1: Abdestli birisinin, uzun zaman abdestli kalması sebebi ile kesin bilememesinden dolayı sidik, büyük abdest veya yellenme sebebi ile abdestinin bozulmuş olduğunda şüphe etmesinin bir etkisi var mıdır?. Yoksa bu durumda aslolanın abdestli olmak olduğu ve dolayısıyla abdestli olmadığını kesin olarak bilmesi durumu hariç buna iltifat etmemesi mi gereklidir, aksi de böyle midir?


Cevap 1: Hamd yalnız Allah'a aittir. Salât ve selâm onun resulüne, âilesine ve sahabesine olsun. Deriz ki: (Bölümün numarası 5; Page No. 305)  Bir kimse abdestli olup sonra da abdestli olmadığına dair şüpheye düşecek olsa, bunun önceki abdesti hususunda herhangi bir tesiri yoktur. Abdestli olduğu halde daha sonra abdesti var mı yok mu şeklinde şüpheye düşecek olsa, bu şüphenin de herhangi bir etkisi yoktur. Çünkü yakîn şüphe ile zail olmaz. Zira aslolan, onu o durumdan uzaklaştıran bir şeyin sabit olmaması durumunda var olanın devam ettiğine hükmedilmesidir. Ayrıca namazda bir şeyler bulduğu hissine kapılan bir adamın şikayeti üzerine Resulullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: Bir ses işitmedikçe yahut bir koku hissetmedikçe ayrılmaz. Bunu Tirmizî dışındaki diğerleri rivayet etmişlerdir. Yine şöyle buyurmuştur: Sizden biriniz karnında bir şey hisseder ve bir şey çıkıp çıkmadığı konusunda şüpheye düşerse, bir ses duymadıkça yahut bir koku hissetmedikçe camiden çıkmasın. Bunu da Müslim ve Tirmizi rivayet etmişlerdir. Başarı Allah'tandır! Allah, peygamberimiz Muhammed'e (s.a.v.), âilesine ve sahabesine salât ve selam etsin.




Tags:




Abdullah Awad Al Juhani