( 21328 ) Numaralı fetva:
Soru
: Tayvan'da yaşayan bir çiftiz ve çocuklarımız yoktur. Yaşımız kırka geldi. Yeni doğmuş ve terk edilmiş bir erkek ile üç yaşında bir kızı evlatlık almak istiyoruz. İkisi tek aileden değildir. Taybihteki hocamızla bu konuyu konuştuk o da bu konuda en doğru görüşü almak için Arabistan'dan sayın müftüye sormamızı söyledi. Bu konudaki görüşünüzü ve küçüklükten ergenlik çağına gelene kadar çocuklara nasıl davranacağımızı bizlere bildirmenizi istirham ediyoruz. Allah'tan (c.c.) bütün müslümanları en doğru yola iletmesini niyaz ediyoruz. Allah (c.c.) sizi hayırla mükafatlandırsın.
(Bölümün numarası 20; Page No. 392)
Cevap : Terk edilmiş bu erkek çocuk ve kız çocuğunu ve şer'i olarak babası olmadığınız her hangi bir çocuğu evlatlık almanız caiz değildir. Çünkü Allah (c.c.) evlatlık almayı haram kılmıştır. Cahiliye döneminde ve islamın ilk döneminde olanları da iptal etmiş ve kaldırmıştır. Bunun örneklerinden biri de Resulullah'ın (s.a.v.) Zeyd b. Hariseyi evlatlık alması olayıdır.
Allah Te'âlâ buyurmuitur ki:
ve evlâtlıklarınızı da öz oğullarınız olarak tanımadı. Bunlar sizin ağızlarınıza geliveren sözlerden ibarettir. Allah ise gerçeği söyler ve doğru yola O eriştirir.
Aynı şekilde Resulullah (s.a.v.) müslüman kadın ve erkeğe gerçek öyle olmamasına rağmen başkasına nispet edilmeyi veya başkasının birine nispet edilmesini ya da kişinin bir şahsa veya kabileye nesebini iltihak etmesini haram kılmıştır. Ebu Zerrin (r.a.) rivayet ettiği hadis buna delalet etmektedir. Resulullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
Babası olmadığını bildiği birini babam diye sahiplenen kimse, babasına nankörlük etmiş olur. Kendisine ait olmayan bir şeyi sahiplenmeye kalkışan kimse bizden değildir; o cehennemdeki yerine hazırlansın.
Hadis üzerinde ittifak edilmiştir.
Bir başka rivayette:
Muhakkak ki, en büyük yalanlardan biri, kişinin kendisini babasından başka birisine nisbet etmesidir.
(Bölümün numarası 20; Page No. 393) Gerekli ve vacip olan her şahsın kendi babasına nispet edilmesidir. Eğer kişinin babası bilinmiyorsa velayet olarak velisine nispet edilir, eğer velayeti yoksa İslam kardeşliği adıyla anılır. Ona ey kardeşim, ey bacım denilir. Çünkü yüce Allah (c.c.) şöyle buyurmuştur:
Onları (evlât edindiklerinizi) babalarına nisbet ederek çağırın. Allah yanında en doğrusu budur. Eğer babalarının kim olduğunu bilmiyorsanız, bu takdirde onları din kardeşleriniz ve görüp gözettiğiniz kimseler olarak kabul edin. Yanılarak yaptıklarınızda size vebal yok; fakat kalplerinizin bile bile yöneldiğinde günah vardır.
(Bölümün numarası 20; Page No. 394) Sizin için meşru olan eğer onlara kefil olacak kimseleri yoksa onlara iyilik yapmanız ve bakmanızdır. Bunun sevabını inşaallah Allah (c.c.) katında bulursunuz. Eğer ergenlik çağına kadar yanınızda kalırlarsa ve aranızda süt akrabalığı oluşmazsa onlar sizin için yabancıdır. Koca kadınla baş başa kalamaz ve ona bakamaz. Kadında erkek çocukla baş başa kalamaz ve bir birlerine bakamazlar. Kadın adamın yanında şeriata uygun olarak tesettürüne riayet etmelidir. Mahrem olmadan onlara yolculuğa çıkmakta caiz olmaz. Aynı şekilde ergenlik çağına gelince eğer aralarında sütten dolayı kardeşlik yoksa kız çocukla erkek çocukta bir birlerine karşı yabancıdırlar. Baş başa kalamazlar. Kız çocuk erkeğe karşı şeriata uygun olarak tesettürünü giyinmelidir. Mahremi olmadan erkek kızla sefere çıkamaz. Aynı şekilde nikahları esnasında onların velisi de olamazsınız. Eğer kızın akrabaları arasından velisi, şer'i olarak vasisi ve asebeleri yoksa bu durumda kızın velisi yönetici veya hakim gibi vekilidir. Başarı Allah'tandır! Allah, Peygamberimiz Muhammed (s.a.v.)'e, âilesine ve sahabesine salât ve selam etsin.