Allah'a ortaklar edinmek


323

(16099) Numaralı fetvanın dördüncü sorusu: Soru 4: Nijerya'da Kur'ân'a ve sünnete iman eden cemiyetler vardır. Fakat insanların inançlarında problemlere sebep olan bazı şeylere inanıyorlar. Mesela: Eşler, arraflar, hokkabazlar, sihir vb. şeyler islamî bazı müesseselerde mevcuttur. Onlara karşı ne yapmak gerekir?


Cevap 4: Allah'la birlikte ortaklar edinmenin manası: Allah'ın dışında birilerine, putlara, evliyalara, salihlere, kabirdekilere, tarikat şeyhlerine bir takım ibadetler yapmak demektir. Bu fiil ise, dinden çıkmaya sebep olan en büyük şirktir. Çünkü Allah (c.c.), yalnızca kendisine ibadet edilmesini emretmiştir. Onun ortağı yoktur. Ondan başkasına ibadet etmeyi veya ibadette ona ortaklar edinmeyi yasaklamıştır. Allah Te'âlâ şöyle buyurmuştur: Allah'a ibadet edin ve O'na hiçbir şeyi ortak koşmayın. ve Allah Te'âlâ şöyle buyurmuştur: O halde, Allah ile birlikte kimseye yalvarmayın (ve kulluk etmeyin). (Bölümün numarası 1; Page No. 48) Allah'ın katında şefaatçi olmaları için, evliyalara, salihlere ibadet etmekten nehyetti. Allah Te'âlâ şöyle buyurmuştur: Onlar Allah'ı bırakıp kendilerine ne zarar ne de fayda verebilecek şeylere tapıyorlar ve: Bunlar, Allah katında bizim şefaatçilerimizdir, diyorlar. De ki: "Siz Allah'a göklerde ve yerde bilemeyeceği bir şeyi mi haber veriyorsunuz? Hâşâ! O, onların ortak koştuğu şeylerden münezzehtir. Yine Allah Te'âlâ şöyle buyurmuştur: O halde sen de dini Allah'a has kılarak (ihlas ile) kulluk et.(2)Dikkat et, halis din yalnız Allah'ındır. O'nu bırakıp kendilerine bir takım dostlar edinenler: Onlara, bizi sadece Allah'a yaklaştırsınlar diye kulluk ediyoruz, derler. Doğrusu Allah, ayrılığa düştükleri şeylerde aralarında hüküm verecektir. Şüphesiz Allah yalancı ve kafirleri doğru yola iletmez. Sihire gelince: Onu öğrenmek, öğretmek, yapmak Allah'ı inkar, dinden çıkma demektir. Allah Te'âlâ şöyle buyurdu: Süleyman'ın hükümranlığı hakkında şeytanların (ve şeytan tıynetli insanların) uydurdukları yalanların ardına düştüler. Oysa Süleyman (büyü yaparak) küfre girmedi. Fakat şeytanlar, insanlara sihri ve (özellikle de) Babil'deki Hârût ve Mârût adlı iki meleğe ilham edilen (sihr)i öğretmek suretiyle küfre girdiler. Hâlbuki o iki melek, "Biz ancak imtihan için gönderilmiş birer meleğiz. (Sihri caiz görüp de) sakın küfre girme" demedikçe, kimseye (sihir) öğretmiyorlardı. Böylece (insanlar) onlardan kişi ile karısını birbirinden ayıracakları sihri öğreniyorlardı. Hâlbuki onlar, Allah'ın izni olmadıkça o sihirle hiç kimseye zarar veremezlerdi. (Onlar böyle yaparak) kendilerine zarar veren, fayda getirmeyen şeyleri öğreniyorlardı. Andolsun, onu satın alanın ahirette bir nasibi olmadığını biliyorlardı. Kendilerini karşılığında sattıkları şey ne kötüdür! Keşke bilselerdi! Ayet. (Bölümün numarası 1; Page No. 49) Hokkabazlık: İnsanların gözlerine sihir yapıp, eşyaları olduğundan farklı görmelerini sağlayan kişilerdir. Ki Allah teala firavunun sihirbazları hakkında şöyle buyurmaktadır: kendisine gerçekten koşuyor gibi görünüyor. Hokkabazlık da bir sihir türü olup sihirin hükmü ile aynıdır. Nebi (s.a.v.) sihiri en büyük günahlardan saymıştır. Arraflık, Allah'tan başka kimsenin bilmediği gayba ait bilgileri bildiğini iddia eden kimsedir. Gaybı bilgisini bildiğini iddia etmek islam'ın reddettiği şeylerdendir. Arraflara gitmek, onları tasdik etmek caiz değildir. (s.a.s.)'in sözü için Kim arrafa gider ve ona bir şey sorarsa, 40 gece namazı kabul olunmaz.” Hadisi, Müslim rivayet etti. Bir başka hadiste: Kim kahine ve falcılara gider ve onun dediklerine inanırsa Muhammed (s.a.v.)'e indirilene küfretmiş (inanmamış) olur.” buyurmuştur.Başarı Allah'tandır! Allah, peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v.)'e, âilesine ve sahabesine salât ve selam etsin.




Tags: