Allah'tan başkasindan yardim dileyenin arkasinda namaz kilmak ve onunla dostluk kurmak


288

(Bölümün numarası 1; Page No. 100) Boş sayfa (Bölümün numarası 1; Page No. 101)  ALLAH’TAN BAȘKASINDAN YARDIM DİLEMEK VE DUA ETMEK (Bölümün numarası 1; Page No. 102)  ALLAH'TAN BAŞKASINDAN YARDIM DİLEMEK ( 2787) Numaralı fetva Soru: Allah'tan başkasından yardım dileyen bir cemaate mensup birinin arkasında namaz kılmak caiz midir? Bu kişilerden uzak durmak gerekir mi? Bu yaptıkları büyük şirk sayılır mı? Bu kişilerle dostluk, gerçek kafirlerle dostluk kurma mesabesinde midir?


Cevap: Bu cemaat mensuplarının hali zikrettiğiniz şekilde ise; yani Allah'tan başka varlıklardan, örneğin, ölülerden, veya hazır bulunmayan dirilerden, ağaçlardan, taşlardan, yıldızlardan v.s. medet umuyorlarsa, bunlar İslam dairesinin dışına çıkmış, şirk-i ekber ile müşrik olmuşlardır. Kafirlerle dostluk nasıl caiz değilse, bunlarla dostluk ta caiz değildir. Arkalarında namaz kılmak, birlikte bulunmak veya aralarında yaşamak caiz değildir, ancak kendisine icabet edileceğini düşünen ve bunların dini hallerini düzeltebileceğini uman bir kişi, deliller göstererek hakka davet etme maksadıyla aralarına girebilir. Yoksa, bunları terketmek ve kendisine islamın esas ve ayrıntılarını yerine getirme, Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellemin sünetini ihya konusunda yardımcı olacak başka bir cemaate girmesi vaciptir. Böyle bir cemaat bulamazsa, başına ağır sıkıntılar gelecek olsa bile bütün gruplardan uzak durması gerekir. Hz. Huzeyfe radiyallahu anh, Peygamber sallallahu aleyhi ve sellemden şöyle rivayet etmiştir : İnsanlar, peygamber efendimiz´den dâima hayrı sorarlardı. Ben ise, düşmek endişesiyle şerrin ne olduğunu sorardım. Bir gün yine bu maksatla dedim ki: "Ya Rasulallah, bizler bir câhiliye ve şer içinde yaşıyorduk. Allah, bize bu hayrı ve hidayeti lütfetti. Acaba bu hayır ve hidayetten sonra, yine şer ve cehalet olacak mıdır?" O: "Evet" buyurdu. Ben: "Bu şerden sonra yine bir hayır var mıdır?" diye sordum. Efendimiz´in bu soruma cevabı da: "Evet, fakat biraz bulanık" şeklinde oldu. Ben yine sordum ve: "Bu bulanıklık nedir?" . Peygamberimiz de: "Bazı insanlar gelir. Bunlar, benim sünnetimi ve yolumu bırakarak başkalarının sünnetini ve yolunu alırlar, işte bunlardan, hayrın da, şerrin de meydana geldiğini görürsün" diye cevab buyurdular. Ben, yine sordum : " Ya Rasulallah, bu hayırdan sonra, yine şer olacak mıdır?". O da: "Evet, hem de insanları cehenneme davet edecekler. Kendilerine uyanları, kendileri gibi cehennemlik edecekler" buyurdu. Ben, bunların vasıfları nedir dedim: Allah´ın Resulü, bu soruma da cevap verdiler ve: "Bunlar, bizim kavmimizden ve bizim lisanımızı konuşan kimselerdir" buyurdular. Bunun üzerine ben: "Bunlara yetişirsem ne yapmamı emredersiniz? diye sordum. Efendimiz: "Müslümanların cemaatinden ve imamından sakın ayrılma!" buyurdu. Ben : "Peki ey Allah´ın Rasulü, öyle bir zamanda müslümanların bir cemâati ve imamı dahi bulunmaz ise, ne yapmamı emredersiniz?" dedim. Peygamber Efendimiz de: "O günkü fırkaların hepsinden uzak dur! Sana ne kadar zor ve şiddetli gelirse gelsin,(ağaç köklerini ısıracak bile olsan) bu hal üzere tâ ölünceye kadar azim ve sebat et!" dedi. Buhari ve Müslim ittifakla rivayet etmişlerdir. Başarı Allah'tandır!Efendimiz Muhammed'e (s.a.v.),âilesine ve sahabesine salât ve selam olsun.




Tags:




Salah Al Budair