(2448) no'lu fetvanın birinci sorusu:
Soru : Merhum kral Abdülaziz'in koruma askeriydim. Taif'ten Riyad'a doğru sefere çıktık. 59 h. yılı Ramazan ayının ortasındaydık.
Seher vakti, Kasru'l-Mürba'(Müraba' köşkü)'nde konakladık.
Silahları topladım ve öğleden önce iki saat müddetle , yazın sıcağında başında nöbetçi olarak bırakıldım. Susuzluktan boğazım kurumuştu. Sonunda su içtim ve akşama kadar orucumu tamamladım. Yola çıkıp çıkmayacağımızı bilmez bir durumda idik. Buna rağmen (daha sonra) kaza ettim. Bazı din adamlarına bunun hükmünü sordum. Bana, başka gündeki kaza Ramazan orucu gibi değildir dedi. Efendim sizlerden bize hükmü açıklamanızı istirham ediyoruz.
Cevap : Eğer durum anlattığın gibi ise, orucu bozma konusunda özrün vardır. Orucunu akşama kadar tamamlaman güzel bir davranıştır. Ancak özürden dolayı bozduğun günü, kaza etmen gerekir. Sorunda bir gün kaza ettiğini söyledin. Bu geçerlidir. Allah kullarına karşı merhametlidir. (Bölümün numarası 10; Page No. 231) Başarı Allah'tandır! Efendimiz Muhammed'e (s.a.v.), âilesine ve sahabesine salât ve selam olsun.