(11084) no'lu fetva:
Soru
: Kız kardeşimin oğlu birkaç günlükken babası vefat etti. Sonra annesi bir başkasıyla evlendi ve evlendiği kişi, oğlunu da alarak onunla birlikte çalıştığı ülke Kuveyt'e gitti. İyi niyetinden dolayı çocuğu, oğlu olduğunu söyleyerek kendi uyruğuna geçirdi. O vakit çocuk üç yaşındaydı. Sonra çocuk okuyup mezun oldu ve devlette görev aldı. Kuveyt'te bütün bunları üvey babasının gerçek oğlu sıfatıyla yaptı. Diğer yandan Suudi Arabistan'da nüfus cüzdanını gerçek ismiyle çıkarttı. Yazılı belgeleri dışında insanlar arasında öz babasının adını kullanmaktadır. Ancak bütün diploma ve belgeleri ikinci adıyla düzenlenmiştir.
Birinci sorum şudur: Bundan dolayı söz konusu oğula bir vebal var mıdır? Bilinmelidir ki başka seçeneği de yoktu. Eğer ismini düzeltmek isterse, memurluk hayatı altüst olacaktır. İkinci sorum da şudur: Ben adı geçen çocuğun dayısıyım ve kendisi bana gelerek kızımla evlenmek istediğini bildirdi. Bu yeğenimi kızımla evlendirmek sitiyorum. Meseleyi kızıma ve annesine arz ettiğimde, onlar da kabul ettiler ve durumu kendisine ilettik. (Bölümün numarası 11; Page No. 485) Ne var ki nikah akdini müstear ismiyle yapmak mecburiyetindeyiz. Çünkü Kuveyt'te bütün iş hayatı bu ismiyledir. Bu caiz midir? Değil midir?
Allah sizleri korusun.
Cevap : Kız kardeşinin oğlu (yeğenin), ismini, doğru nüfuz kaydına göre düzeltmelidir. Çünkü bir müslümanın babası dışında birine nispet edilmesi caiz değildir. Bu konuda Allah Resulü'nden (s.a.v.) sahih hadisler varit olduğu gibi, yüce Allah'ın
Onları (evlat edindiklerinizi) babalarına nisbet ederek çağırın.
âyeti de buna delalet etmektedir. Adı geçen kimse, şeriata muhalif bir nüfus kaydından dolayı kınanmamalıdır. Çünkü kendisi küçükken yazıldığından bunda onun bir mudahalesi yoktur. Başarı Allah'tandır! Efendimiz Muhammed'e (s.a.v.), âilesine ve sahabesine salât ve selam olsun.