(Bölümün numarası 6; Page No. 113)
Vaktin girmesi.
(Bölümün numarası 6; Page No. 114)
Beş namazın vakitleri.
(1668) no'lu fetva:
Hamd yalnız Allah'adır, salât ve selam Onun resûlü'ne, âilesine ve sahabesine olsun.Bilimsel araştırma ve fetva komisyonu, Yüksek Alimler Heyeti Genel Sekreterliğinden Milli Eğitim Bakanlığı İslami Talim ve Terbiye genel müdürüne gelen 29/4/1397 hicri tarihli ve 623/2 sayılı fetva talebine muttali olmuştur. Onda: Bakanlık, Tunus'ta yaşayan bir grup müslüman gençten, namaz vakitlerinin sınırlandırılması keyfiyetini sordukları ekli mektubu
almıştır" deniliyor
ve onlara cevap verilmesi talep ediliyor.
Komisyon aşağıdaki cevabı vermiştir: (Bölümün numarası 6; Page No. 115) Beş namazın vakitleri İslam Dininde zaruri olarak bilinmektedir. Onu, bu ümmetin halefi, yine onu risalet-i uzma sahibi Hz. Peygamber (s.a.v.)'den alan seleflerinden nakletmişlerdir. Müslümanlar beş vakit namazın, bilinen sınırlı vakitlerle vakitlerinin belirlendiğinde icma etmişlerdir. Bunu açıklayan sahih hadisler rivayet edilmiş ve hadislerin hepsi, öğle vaktinin, fey-i zeval hariç, güneşin zevalinden bir şeyin gölgesi bir misli oluncaya kadar; ikindi vaktinin, fey-i zeval hariç, bir şeyin gölgesi bir misli olduktan iki misli oluncaya kadar ki bu muhayyer vakittir, zaruri vakit ise güneşin sararmaya başlamasından güneş batmadan önce bir rekat kılmaya yetecek zaman kalıncaya kadar; zira Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
Güneş batmadan önce ikindi namazının bir rekâtını idrak eden (kılan), ikindi namazını idrak etmiş (kılmış) sayılır.
akşam vaktinin, güneşin batmasından ufuktaki kırmızı şafak kayboluncaya kadar; yatsı vaktinin, ufuktaki kırmızı şafağın kaybolmasından gece yarısına kadar, ki bu muhayyer vakittir, zaruri vakit ise gece yarısından fecrin doğuşuna kadar; sabah vaktinin, fecr-i sadık'ın (ikinci fecrin) doğmasından güneşin doğmasına kadar olduğunu açıklamıştır. Bu konuda rivayet edilen hadislerden bazıları şöyledir:1- Buhari ve Müslim'de şöyle aktarılmıştır: Ömer
b. Abdulaziz
ikindi namazını biraz geciktirdi. Urve
ona şöyle dedi:
Cebrail'in gelip Resûlüllah'ın (s.a.v.) önünde namaz kıldırdığını bilmiyor musun?. Ömer
ona:
"Ne dediğini biliyorum ey
Urve" dedi.
Devamla dedi ki: Beşir
b. Ebi Mesud'dan işittim,
o da Ebu
Mesud'dan işittiğine göre
Resûlüllah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
(Bölümün numarası 6; Page No. 116) "Cebrail geldi ve bana imam oldu, onunla beraber namaz kıldım, sonra tekrar onunla beraber namaz kıldım, sonra tekrar onunla beraber namaz kıldım, sonra tekrar onunla beraber namaz kıldım" Hz. Peygamber parmaklarıyla beş vakit namazı saydı.
Hadisin lafzı
Müslim'indir.
2 - Cebrail aleyhisselamın Hz. Peygamber'e (s.a.v.) imamlık yapmasının tafsilatını içeren hadis.
Ebu
Davud,
Tirmizi,
Nesai
ve diğerlerinin Cabir b. Abdullah'tan rivayet ettiklerine
göre,
Nesai'deki
rivayet
şöyledir:
(Bölümün numarası 6; Page No. 117) Namaz vakitlerini öğretmek için Cebrail (a.s.) Rasûlüllah'a (s.a.v) geldi ve öne geçti, Rasûlüllah (s.a.v), O’nun arkasında, insanlar da Rasûlüllah'ın (s.a.v) arkasında durdular. Güneş tepeden batıya doğru kayınca öğle namazını kıldırdı. Her şeyin gölgesi bir misli olunca yine Cebrail Rasûlüllah'a (s.a.v) geldi ve önce yaptığı gibi yaptı. Cebrail öne geçti, Rasûlüllah (s.a.v) arkasında, insanlar da Rasûlüllah'ın (s.a.v) arkasında, ikindi namazını kıldırdı. Sonra güneş batınca tekrar geldi, Cebrail öne geçti, Rasûlüllah (s.a.v) O’nun arkasında cemaat de Rasûlüllah'ın (s.a.v) arkasında akşam namazını kıldırdı. Sonra ufuktaki kızıllık kaybolunca tekrar geldi, Cebrail öne geçti, Rasûlüllah (s.a.v) O’nun arkasında, insanlar da Rasûlüllah'ın (s.a.v) arkasında yatsı namazını kıldırdı. Sonra şafak sökünce tekrar geldi, Cabrail öne geçti, Rasûlüllah (s.a.v) O’nun arkasında insanlar da Rasûlüllah'ın (s.a.v) arkasında sabah namazını kıldırdı. İkinci gün insanın gölgesi bir misli olunca geldi, bir önceki günkü yaptığı gibi yaparak öğle namazını kıldırdı. Sonra insanın gölgesi iki misli olunca geldi, bir önceki günkü yaptığı gibi yaptı ve ikindi namazını kıldırdı. Sonra güneş batınca geldi, bir önceki günkü yaptığını yaparak akşam namazını kıldırdı. Akşamı kılınca uyuduk, sonra uyandık tekrar uyuduk, tekrar uyanınca Cebrail geldi, dünkü yaptığı gibi yaparak yatsıyı kıldırdı. Sonra tan yerinin ağarması yayılınca, yıldızlar henüz görünmekte olup sabah olunca tekrar geldi ve bir önceki günkü yaptığını tekrar yaparak sabah namazını kıldırdı. Sonra şöyle dedi: “Dünkü kıldırdığım vakitler ile bugünkü kıldırdığım vakitler arası o namazların ilk ve son vakitleridir.”
3 -
Müslim'in
(Allah ona rahmet etsin)
Abdullah
b. Amr'dan
(r.a.)
rivayet ettiğine göre, Resûlüllah ( s.a.v. ) şöyle buyurmuştur:
Öğle namazının vakti, güneşin zevalinden sonra bir kimsenin gölgesi bir misli oluncaya kadar ki, ikindi namazının vakti girinceye kadar; ikindi namazının vakti, güneş sararmaya başlayıncaya kadar; akşam namazının vakti, ufuktaki kızıllık kayboluncaya kadar; yatsı namazının vakti, gece yarısına kadar; sabah namazının vakti ise, fecrin doğuşundan güneş doğuncaya kadardır.
4 -
Buhari
ve
Müslim'in
(Allah onlara rahmet etsin)
Ebu Hureyre'den
(r.a.) rivayet ettiklerine göre, Resûlüllah ( s.a.v. ) şöyle buyurmuştur:
Güneş doğmadan önce sabah namazının bir rekatını idrak eden (kılan) kimse sabah namazını idrak etmiştir. (kılmıştır.) Güneş batmadan önce ikindi namazının bir rekatini idrak eden (kılan) kimse de ikindi namazını idrak etmiştir. (kılmıştır.)
(Bölümün numarası 6; Page No. 118) Açıklanın bu vakitler, bütün yer yüzü için geneldir. Orada güneşin zevali, batışı ve fecrin doğuşuna göre her ülkenin kendine göre hükmü vardır. Devamlı olarak yahut bazı vakitlerde, o ülke için açıklanan vakitler arası, ister birbirine yakın olsun, isterse uzak olsun fark etmez.Başarı Allah'tandır! Efendimiz Hz. Muhammed'e (s.a.v.), âilesine ve sahabesine salât ve selam olsun.