Bid'at ve günahlardan tevbe


286

(Bölümün numarası 1; Page No. 116) Birinci soru, (2017) no'lu fetvadan: Soru 1: Şirke düşürecek bid'at ihdas eden kimse hakkında ne dersiniz?. Bu kimse evliyadan yardım istiyor ve onların bereketini ümit ederek, ibadet yerlerinde namaz kılıyor. Son kocası boşadıktan sonra dul kalan bir kadınla evlendi. Gizli olarak bir çok kere onunla cinsi münasebette bulundu ve kadın ondan hamile kaldı. Hamileliği ortaya çıkınca onunla akit yapmaya yöneldi. Bu evlilik, Allah'ın razı olmadığı bir şekilde tamamlandı ve kadın, şu anda iki yaşında olan bir kız çocuğu dünyaya getirdi. Sonra bid'atlardan tevbe etti ve Peygamberimiz Hz. Muhammed'in (s.a.v.) sünnetine iltizam etti. Sonra "Fethu'l-Mecid Şerhu Kitabi't-Tevhid" kitabını ve diğer Ehl-i Sünnet kitaplarını okudu, zina ve kötü fiillerden tevbe etti. Hanımı şu an hamiledir. Şunu soruyor: Ne yapacak, zinadan dolayı keffaret gerekli midir? Hala bid'atları üzere devam eden akrabalarıyla ne yapacak?. Bu konularda bana fetva veriniz.


Cevap 1: Birinci olarak: Şirkin en büyük günah olduğunda, dinde uydurulan bid'atların en çirkin cürümlerden olduğunda ve zinanın fuhşiyattan ve büyük günahlardan olduğunda şüphe yoktur. Bunlardan her hangi bir şeye müptela olanın, ondan kurtulması ve kaçınması, işlediği cürümlerden Allah'a tevbe ve istiğfarda bulunması gerekir. Umulur ki, Allah onun tevbesini kabul eder. Allah'a tevbe etmiş ve istiğfarda bulunmuş ise, tevbesini kabul etmesini ve günahını bağışlamasını gelecekte onu muhafaza etmesini ve kötülüklerini iyiliklere tebdil etmesini Allah'tan ümit ederiz. Pişmanlık, tevbe, istiğfar ve salih amelleri çok yapması gerekir, zira iyilikler günahları yok eder. Ayrıca şeytanın adımlarına tabi olmaması gerekir, zira o, hayasızlığı ve kötülüğü emreder. Allah Te'âlâ şöyle buyurmuştur: Yine onlar ki, Allah ile beraber (tuttukları) başka bir tanrıya yalvarmazlar, Allah'ın haram kıldığı cana haksız yere kıymazlar ve zina etmezler. Bunları yapan, günahı (nın cezasını) bulur;(68)Kıyamet günü azabı kat kat arttırılır ve onda (azapta) alçaltılmış olarak devamlı kalır.(69)Ancak tevbe ve iman edip iyi davranışta bulunanlar başkadır; Allah onların kötülüklerini iyiliklere çevirir. Allah çok bağışlayıcıdır, engin merhamet sahibidir.(70)Kim tevbe edip iyi davranış gösterirse, şüphesiz o, tevbesi kabul edilmiş olarak Allah'a döner. Allah Te'âlâ şöyle buyurmuştur: Ey iman edenler! Şeytanın adımlarını takip etmeyin. Kim şeytanın adımlarını takip ederse, muhakkak ki o, edepsizliği (yüzkızartıcı suçları) ve kötülüğü emreder. Ayrıca sapıklıktan sonra doğruluğa ve dalaletten sonra hidayete muvaffak ettiği için Allah'a hamdetmesi ve şükretmesi gerekir.İkinci olarak: Aşireti ve diğer kavmini, tertemiz tevhide davet etmeye, bid'at ve hurafeleri atmaya ve Kitap ve sünnete temessük edip onunla amel etmeye teşvik etmeye çalışması gerekir. Umulur ki bu davet, onlarda makes bulur ve ona icabet ederler ve şirklerinden ve diğer bid'atlarından Allah'a tevbe ederler ve onlar, hakka davetin başarısında ona bir kuvvet ve destek olurlar. Allah kendisinden yardım istenendir (Bölümün numarası 1; Page No. 118) Üçüncü olarak: Eğer ilk halinin durumu, yaşantısından anlatıldığı gibi ise, Peygamber'in (s.a.v.) gönderilmesinden önceki ilk cahiliye dönemi gibi ve irtikap ettiği şeyler, en büyük şirkten irtikap ettiği şey gibidir. O, mezkur kadınla cahiliye döneminde evlilik akdi yapmış gibidir. Bütün bunlardan tevbe etmesi, şirkten ve fücurdan dönüp, yeni bir islami hayata başlamış olarak itibar olunur. Eğer kadın, nikah kıyıldığı zaman onun gibi ise ve sonra şirkten ve fuhşiyattan tevbe etmişse, cahiliye günlerinde bu kadınla yapılan nikah akdi kabul olunur. Çünkü Hz. Peygamber (s.a.v.), kafirlerden müslüman olanların, cahiliye dönemindeki evlilik akitlerini kabul ediyor ve yapılan akdin tafsilatını sormuyor ve onların evlilik akdini yenilemiyordu. Geçmişte aralarında nesillerinden gelenler, onların çocukları sayılır. Onlara, kötülüğe karşı daha çok iyilik yapmaktan ve hayırlı amelleri daha çok işlemekten ve Allah'ın haram kıldığı münkerattan sakınmaktan başka bir şey yoktur.Başarı Allah'tandır! Allah, peygamberimiz Hz. Muhammed'e (s.a.v.), âilesine ve sahabesine salât ve selam etsin.




Tags:




İmamlık ve Muktedi