Bir adam ağaca okudu ve insanlar o ağaçtan şifa dilemeye başladılar


306

(14987) Numaralı fetva: Soru: Yirmi sene önce şöyle bir olay oldu. Babam çifliğimize (mezramıza) bir adam getirdi. Bu adam Kur'ân okuyordu. Bizim mezramızdaki Sidr ağacına da okudu.Sidr ağacı okunduktan sonra, çeşitli hastalıklara şifa vermeye başladı. Vücudunun herhangi bir yerinde yara veya çıban olan bir kişi bu ağacın yapraklarını yara olan yere sürdüğünde şifa buluyordu. Örneğin: elinde yara olan bir kişi hastahaneye gittiğinde, ona elinin kesilmesi gerektiğini söylediler. Bu adam bu ağaca gelip yaprağından yarasına sürdüğünde yarası iyileşti. Bununla birlikte bu ağaç ziyaret yeri değildir. Ancak ihtiyaç olduğunda ağaca gidilmektedir. Yine yanımda çalışan bir işçiyi akrep soktu ve biz de o ağacın yaprağından sokulan yere sürdük. Yara Allah'ın izni ile hemen iyileşti. Biz burada şifanın ağaçtan değil de, Allah'tan olduğuna inanıyoruz. Bize bu ağaç ile ilgili fetva verin. Ayrıca buna sebep olan babam vefat etti, bunda sadaka-i cariye sevabı alır mı? (Bölümün numarası 1; Page No. 341)


Cevap: Bu ağacın mezranızda kalması caiz değildir. Bilakis kesilmesi gerekir. Çünkü ağacın orada durması şirke vesile olur. Bu ağaçtan ancak, cahiller aldanır. Nitekim Hz. Peygamber (s.a.v.) müşriklerin yaptığın gibi kendisinden zat-ı envatı ile ilgili taleplerini geri çevirmiştir. Tirmizî bu hadisi şöyle nakletmiştir: "Ebû Vâkid-el-Leysî nakleder: O şöyle demiştir: "Biz, Resulullah ile birlikte Huneyn seferine çıkmıştık. Henüz, küfür ve şirkten yeni çıkmış bulunuyorduk. O sıralarda müşriklerin, silahlarını tercîhan astıkları ve etrafında toplandıkları bir Sidre, askı ağaçları vardı, buna Zâtü Envât deniliyordu. Yola devam ederken bir sidre (ağaç) gördük ve Resûlüllah'a mürâcâtla dedik ki: "Ey Allah'ın Resûlü, onların tercîhan silahlarını astıkları ağaçları gibi, bize de bir askı ağacı göster!" Peygamberimiz bizim teklifimizi hayretle karşıladı ve: "Allahu Ekber!" demek zorunda kaldı. Sonra şöyle buyurdu: "Sizin bu teklifiniz, vaktiyle israil oğullarının Mûsâ peygambere hitaben şöyle demelerine benzer: Ey Musa! Onların tanrıları olduğu gibi, sen de bizim için bir tanrı yap! dediler. Musa: Gerçekten siz cahil bir toplumsunuz. (Bölümün numarası 1; Page No. 342) Demek ki sizler de, herşeye rağmen, sizden öncekilerin yolunu ve âdetini tâkîp edeceksiniz. Başarı Allah'tandır! Allah, peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v.)'e, âilesine ve sahabesine salât ve selam etsin.




Tags:




Namazın Adaplarından