Birinci soru, (2909) no'lu fetvadan:
Soru 1: Bazı hayır sahipleri, kendi özel nafakalarından cami yapmaya çalışıyorlar. Allah'a kurbiyet vesilelerinden olduğuna inanarak, hayır sahibi yahut âilesinin bazı fertlerinin defnedilmesi için, caminin alanının bir kenarını yahut önünden bir mekanı tahsis ediyorlar. Bu konuda bazı alimlerden fetva istiyorlar ve onlar da, caminin etrafında yahut önünde defnedilmesine izin veriyorlar. Ancak cami ile kabir arasını perdeleyen bir duvar bulunmasını şart koşuyorlar.
Cevap 1: Camiyi yapanın ve başkalarının defnedilmesi için camiden bir yer tahsis edilmesi caiz değildir. Zira kabirler üzerine cami yapmanın caiz olmadığına delalet eden deliller rivayet edilmiştir. Bu konuda asıl kaynak, Buhari ve Müslim'de Hz Aişe'den (r.a.) rivayet edilen
hadisdir
ki, Ümmü
Seleme,
Habeşistan'da (Etiyopya) gördüğü bir kiliseyi ve içindeki resimleri Resûlüllah'a (s.a.v.) zikredince
şöyle
buyurmuştur: (Bölümün numarası 1; Page No. 425)
Onlar aralarından Salih bir kimse (zat) öldüğünde, onun kabri üzerine bir mescid yaparlar ve sonra da o gördüğünüz resimleri yaparlardı. İşte onlar kıyamet günü Allah katında yaratıkların en kötüleridir.
Sünen
sahiplerinin,
İbn
Abbas'tan
(r.a.) rivayet ettiklerine göre o şöyle buyurmuştur:
Resûlüllah (s.a.v.) kabirleri ziyaret eden kadınları ve üzerine mescid yapıp, kandil asanları lanetlemiştir.
Bu konuda Resûlüllah'tan rivayet edilen daha başka sahih hadisler de mevcuttur.Başarı Allah'tandır! Allah, peygamberimiz Hz. Muhammed'e (s.a.v.), âilesine ve sahabesine salât ve selam etsin.