(18870) no'lu fetvanın ikinci sorusu:
Soru 2: Rivayet olarak Sahih hadis ile sabit olmuştur ki;
Ebi Hureyre
Amr b. el-As
(r.a.) Resulullah (s.a.v.) aşağşdaki hadisi buyurmuştur:
Hakim hükmedip içtihad ettiğinde isabet ederse iki sevap alır, hakim hükmeder hata ederse bir sevap alır.
Bu hüküm halifenin velisine mi veya kadıya mı has yoksa ilim talebelerini, İslam'a davet için uğraşan kişiler için de umumi bir hüküm müdür? ülkelerinde daveti hak yollardan yapıyorlar ve bazen hata ediyorlar ve bazen de isabet ediyorlar bu tip işlerde içtihat etmek caiz midir, yoksa caiz olmayıp illa ki ilimde ve fazilet de kuvvetli büyük âlimlerin görüşlerini mi almaları gerekir?
Cevap 2: Bu hadis husumetler konusunda tafsili açıklamalar yapan kadıları ve şer'i hükümlerden istinbat yaparak tafsili deliller çıkaran muctehitleri kapsar. Eger bu iki sınıf ilim ehlinin usul kitaplarında belirtilen ictihat şartlarına haiz ise. İslam'a davet eden davetçilerde (Bölümün numarası 12; Page No. 266) ictihat şartlarına uyuyor ise onlarda bu şekildedir. Onların da Allah Te'âlâ'nın demiş olduğu şu yolu takip etmeleri gerekir:
(Resûlüm!) Sen, Rabbinin yoluna hikmet ve güzel öğütle çağır
ve Allah Te'âlâ'nın:
(Resûlüm!) De ki: "İşte bu, benim yolumdur. Ben Allah'a çağırıyorum, ben ve bana uyanlar aydınlık bir yol üzerindeyiz. Allah'ı (ortaklardan) tenzih ederim! Ve ben ortak koşanlardan değilim."
ve Resulullah (s.a.v.)'in insanları davet siretinde geldiği şekilde ona uymak vaciptir. davette bu yola yürümek ve bu yola ters düşen insanların çıkarmış olduğu bidatlerden uzak durmak da vaciptir. Başarı Allah'tandır! Efendimiz Muhammed'e (s.a.v.), âilesine ve sahabesine salât ve selam olsun.
Kuran
Kuran Tilavetleri
Fıkhı
Tevhid
İslama uygun olmayan...
