(2122) no'lu fetva:
Soru
Allah Te'âlâ buyurur ki:
Hâ. Mîm.(1)Apaçık olan Kitab'a andolsun ki,(2)Biz onu (Kur'an'ı) mübarek bir gecede indirdik. Kuşkusuz biz uyarıcıyızdır.
Celaleddin Mahalli
ile
Celaleddin es-Suyuti'ye ait olan Celaleyn Tefsirinde
şu:
Biz onu (Kur'ân'ı) mübarek bir gecede indirdik.
ayetin tefsirinde onun Kadir gecesi veya Ümmü'l-Kitabın yedi kat semadan dünya semasına indiği Şaban ayının on beşinci gecesi olduğunu okumuştum. Bunu birçok hocalara sorduğumda onun Ramazan ayında bulunan Kadir gecesi olduğunu söylediler. Bu ayetin tefsirini yapmanızı istirham ediyorum. Allah sizi korusun.
Cevap: Şanı yüce olan Allah, Muhammed'e (s.a.v.) ayetlerini; bir mucize ve risaletine hüccet olsun diye verdiği Kitab-ı Azizine yemin ederek Kur'ân-ı Kerim'i hayrı çok ve mübarek bir gecede indirmiştir ki o gece de Kadir gecesidir. Nitekim Allah Te'âlâ şöyle buyurur:
Biz onu (Kur'an'ı) Kadir gecesinde indirdik.(1)Kadir gecesinin ne olduğunu sen bilir misin?(2)Kadir gecesi, bin aydan hayırlıdır.
Bu da Allah Te'âlâ'nın şu sözünden dolayı Ramazan ayında olmuştur:
Ramazan ayı, insanlara yol gösterici, doğrunun ve doğruyu eğriden ayırmanın açık delilleri olarak Kur'an'ın indirildiği aydır.
Onun Şaban'ın ortasında olduğunu söyleyenler; o ayın hangi ay olduğunu tayin edip belirleyerek ismini de veren Kur'ân ve Nebevi Hadis nasslarına muhalefet etmeleri sebebiyle hata edip çok uzağa düşmüşlerdir. Onun, Şaban'ın ortası olduğunu söyleyenlerin elinde bu mubarek gecenin kendisi ile tefsir edilmesine dayanak olacak Kitap ve Sabit Sünnetten herhangi bir delilleri bulunmamaktadır. Mesele akla dayalı bir husus değil ki bu konuda görüş belirtilsin veya akli delillere itimad edilsin. Aksine bu Kitap ve sabit olan Sünnetten nakle dayalı sem'i bir husustur. Sonra Allah Te'âlâ kulları hakkındaki adil sünnetini ve kuşatıcı rahmetini şu kavli ile beyan etmiştir:
Kuşkusuz biz uyarıcıyızdır.
Yani: Biz; Allah tarafından onun şeriatını ve onlara hidayetini tebliğ edecek, emir ve yasaklarına muhalefetin sonuçlarına karşı onları korkutacak, adaletini ikame edip kullarının mazeretlerini kaldıracak elçiler göndericiyiz. Bu durum O'ndan kullarına yönelik bir rahmettir. Nitekim Allah Te'âlâ şöyle buyurur:
(Yerine göre) müjdeleyici ve sakındırıcı olarak peygamberler gönderdik ki insanların peygamberlerden sonra Allah'a karşı bir bahaneleri olmasın! Allah izzet ve hikmet sahibidir.
Yine buyurur ki:
Gerçek şu ki: Halkı habersizken, Rabbin haksızlık ile ülkeleri helâk edici değildir.
(Bölümün numarası 4; Page No. 310) Şöyle buyurur:
Kim hidayet yolunu seçerse, bunu ancak kendi iyiliği için seçmiş olur; kim de doğruluktan saparsa, kendi zararına sapmış olur. Hiçbir günahkâr, başkasının günah yükünü üslenmez. Biz, bir peygamber göndermedikçe (kimseye) azap edecek değiliz.
Başarı Allah'tandır! Efendimiz Muhammed'e (s.a.v.), âilesine ve sahabesine salât ve selam olsun.