Ehli bidat'e saygı göstermek


300

(20235) Numaralı fetva: Hamd sadece Allah'adır, salât ve selam, kendisinden sonra bir nebi gelmeyecek olan (Hz. Peygamberimizin üzerine) olsun. SonraBilimsel Araştırma ve Fetva Daimi Komisyonu, sayın genel müftüye, Bedir deki mahkemenin hakimi ve kooparatif ofis müdürü Halid b. Ali Âli Şamh tarafından gönderilen, Yüksek Alimler Konseyii Genel Sekreterliğinden 9/2/1419 tarihinde 1139 sayı ile komisyona havale edilen yazıya muttali olmuştur. Fetva isteyen sorduğu sorunun metni şöyledir: (Bölümün numarası 1; Page No. 461) Sayın Şeyh size bu meseleyi arzediyorum. Ben Medine-i Münevvere'de bulunan Bedir valiliğinde çalışıyorum. Orada Allah'ın kendilerine doğru yolun bilgisini verdiği gençleri gördüm. Yine orada malî ve aynî yardım elde etmek amacıyla bazı tasavvufi hayat tarzına yakalaşan bir kısım kişiler gördüm. Soyları bazı mutasavvıflara dayanan kimselere saygı gösteriyorlar. Sufilerin, o bölgelere geliyor olmaları ve oralara bir çok hayırlı ameller getirmeleri münasebetiyle onlara ziyafetler hazırlıyorlar. Sayın Şeyh: Bir takım menfaatler elde etmek amacıyla sufiliğe nisbet edilen kimselere ikram edilmesi gibi fiilleri destekleyen gençler ile yardımların, sadakaların ve bölgeye desteklemelerin kesilmesi pahasına sufilere yaklaşmayı reddeden gençlerin arasında bölünmeler meydana geldi. Bilkis insanların bir kısmı bu meclislere gelenleri orada bulunmanın haramlılığından dolayı sakındırma (yolunu) tuttular. Bir kısmıda aslında onlardan ve onların yolunda olmadığı halde onlardanmış gibi yakınlıklarını (iddia edenlere) ve sufilere saygı gösterenlere karşı boykot yolunu tuttular. Sayın Şeyh: Bize göre gençler müsbet ve menfi olarak ayrıldılar. Bunun gibi bir çok yönlere rağbet ediyorlar. Sufilere saygı göstermek veya bölgeye bir takım menfaatler sağlıyacak diye onlara yakınlık göstermek caiz midir? Bu ikram meclislerine gitmek caiz midir? Onlara saygı gösteren ve onları seven kimseleri boykot etmenin hükmü nedir? Acilen sizden ayrıntılı bir şekilde cevap bekliyorum. Öyleki o cevapla hastalar tedavi olsun ve nefisler mutmain olsun. Allah Te'âlâ sizi muvaffak etsin ve sizi hep hayırlara yönlendirsin. (Bölümün numarası 1; Page No. 462)


Bu soruyu inceledikten sonra komisyon şöyle cevap verdi: Ehli sünnet olmayan tasavvuf islamda bidat bir akidedir. Her bidat ise dalalettir. Bidat olan tasavvuf yoldaşlarını şirk ve Allah Te'âlâ'yı inkara kadar götürür. Meşayıhları konusunda aşırıya gittikleri zaman şöyleki: Onlar Allah'ın dışında fayda ve zarar verirler veya onların ölülerinden direk medet umuyorlar veya onlar adına kurban kesiyorlar veya a Allah Te'âlâ'dan direk olarak onlara vahiy geliyor şeklinde inanıyorlar- bu durumda Resulüllah'a uymaya ihtiyaç olmaz. kendi tabiileri için Allah Te'âlâ'nın indirmediği bir takım ibadet şekilleri, zikir dersleri koyuyorlar. Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: Her kim işimiz (dînimiz) üzere olmayan bir iş işlerse, o işlediği şey reddolunmuştur. Bu tür ehli sünnet dışı olan süfilerle arkadaşlık yapmak ve meclislerine gitmek caiz değildir. Onlara saygı göstermek ve onları destekleme caiz değildir. Bilkis onları inkar etmek ve süfilik ritüellerini devam ettirmelerini, insanlar arasında yayılmalarını engellemek gerekir. Onları terketmeli ve onlardan sakınılmalı. ( Şu iyi bilinmeli ki, Allah Resülü (s.a.v.)'in ve sahabe(r.anhum)'ün yolunda giden nice mutasavvıflar ve meşayıhı kiramlar vardır. Şahı Nakşıbendler, Abdulkadiri Geylaniler, İmamı Rabbaniler, Gavs-i Saniler (k.esrarahum) ve niceleri bunlar ve diğer Allah dostları ne yapmışlarsa Kur'an ve sünnet çizgisinde yapmışlardır. Öyleki, bu zatlar bu fetvayı veren hocalardan da daha sünnete bağlıdırlar. Bu böyle bilinmeli ve tasavvuf dünyası iyi araştırılmadan bir takım bidat ehli mutasavıfların hayatlarına bakarak bütün tasavvuf hakkında böyle genellemeye gitmek ne ilim adamlığına sığar nede irfan anlayışına sığar Allah azze ve celle bizleri Allah dostlarından ayırmasın..Amin . Başarı Allah'tandır! Allah, peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v.)'e, âilesine ve sahabesine salât ve selam etsin.




Tags: