(Bölümün numarası 19; Page No. 403) (103) Numaralı fetva:
Soru: Benim (N.M.D.) adlı bir kız kardeşim var. Onun (H.S.F.) adlı bir kocası var. Yaklaşık 3 yıl önce aralarında bir tartışma oldu. Kız kardeşim aceleyle kocasından kendisini ortak oldukları arazinin üçte birini bedel vererek boşamasını istedi. Kocası da boşamanın karşılığı olarak bunu kabul etti. İki eş Huveyşil b. Salim ed-Düserî adlı bir eğitimcinin yanına gittiler. Eğitimci araziyi kocasına verme şartıyla ona boşama senedini yazdı. Bir iki gün sonra kadın bu senedi hocalara gösterdi. Kadına şöyle dediler: Bu belgede özellikle boşama yoktur. Bu sebeple iki eş kağıtta yazılı olan boşamanın aralarında akit gerçekleşmediğinden sahih olmadığını zannettiler. Bir müddet sonra aralarında bir talak gerçekleşti. Bir müddet sonra aralarında talaka benzer bir şey gerçekleşti. Süleyman hocaya gittik. Bu konuda bir boşama tespit etmedi. Bu olanlara itibar edilmez, dedi. Bu duruma göre kadın erkeğe helal olur mu?
Cevap: Eğer (H.S.F.) Hüveyşil'e, kadının söz konusu araziyi vermesi şartıyla boşama senedini yazmasını emrettiyse, kadın da buna razı olduysa, bu şarta binaen talak gerçekleşmiş olur. Kocadan üç talak meydana gelmemişse bu şekildeki boşama muhalaa'dır ve bir boşama sayılır. Kadının rızası, şartları yerine getirilen yeni bir nikah akdi ve yeni bir mehirle bu kadın erkeğe helal olur. Fakat erkek, araziyi alması karşılığında, kadının da buna rıza göstermesiyle, kadını üç talakla boşarsa, bu durumda kadın bir başka erkekle evlenmedikçe kendisine helal olmaz. Muhalaa yapıldıktan sonraki yapılan boşamalar ise geçersizdir. Çünkü sahih nikah yok ki boşama olsun. O ikisi boşama ve muhalaa bir arada bulunduğu için mazeretli olmuşlardır. Bu dönemde doğacak çocuklar ikisinin çocuğu olurlar. (Bölümün numarası 19; Page No. 404)
Başarı Allah'tandır! Allah, peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v.)'e, âilesine ve sahabesine salât ve selam etsin.