(8864) no'lu fetvanın son sorusu:
(Bölümün numarası 14; Page No. 156) (Bölümün numarası 14; Page No. 157) Soru : Bir hanımefendi soruyor: On sene önce kendisinin, eşinin ve çocuklarının maddi ve ekonomik durumu çok kötüydü. Ağır ekonomik şartlar altında eşi 300 Dinar borçlanmak zorunda kaldı. Eşi, borç veren kişiye anlaşılan aylık faizi ödüyor, anapara borç olarak kalıyordu. Derken eşinin maddi ve ekonomik durumu daha da kötüleşti ve aylık faiz ödemelerini yapamadı. Sonra vefat etti. Bu süre içerisinde söz konusu anlaşma sebebiyle faiz borcu katlanarak arttı. Tefeci, ödenmemesi sebebiyle iyice birikmiş faiz borcunu da anaparaya ekledi. Sonra zikri geçen hanım efendi ve çoçuklarına mahkemede dava açtı. Kendilerinden, faiz alacaklarının da eklemesiyle oluşan meblağı ödemelerini istedi. Şimdi ödenmesi istenen miktar, anapara (300 Dinar), anapara üzerine eklenen birikmiş faiz borcu ve mahkeme masraflarından oluşan yekündür. Mahkeme masrafları, vergilerle avukat ücretlerinden ibarettir. Yeni miktar, faiz borçları, mahkeme masrafları ve anapara dahil 1000 Dinar oldu. Mahkeme koşuşturmalarıyla uğraşmak istemeyen hanımefendi, sorunun çözümü için davasını geri çekmesi karşılığında alacaklıya, meseleyi deşifre etmeden sulh yoluyla çözmek masadıyla bu miktarın yarısını ödemeyi teklif etti. Zira kendisi dul bir kadındı ve yetim çocukları vardı. Sayın müftüm, söz konusu miktarın yarısı 500 Dinar'dır. Fakat alacaklı asla kabul etmedi. Bütün paranın, yani 1000 Dinar'ın ödenmesinde ısrar etti. Şu anda varislerine intikal etmiş bulunan dava, bu yüzden dört yıldır mahkemede askıya alınmış durumdadır. Bugün ise hanım efendi, vefat eden kocasının zimmetini bu tefeciye olan borçtan temizlemek için paranın tamamını (1000 Dinar) ödemek istiyor. Söz konusu paranın tamamını ödeyebilir mi? Ya da sadece avukat masrafları veya birikmiş faiz borçları gibi bir kısmını ödeyebilir mi? Ödeme halinde alacağın tamamını ya da bir kısmını ödeyebilir mi? Bankadaki hesabına işleyen faizlerden bu borcu ödeyebilir mi? Çünkü alacaklının kendisi faiz işi yapan ve Allah'tan korkmayan bir tefecidir. Yoksa helal kazançtan mı? Yani faiz ve benzeri haram kazanç bulaşmamış bir paradan mı ödemelidir? Konuyla ilgili açıklamanızı beklemektedir. Allah sizi en güzel ecirle mükafatlandırsın.
Cevap : Eğer durum anlattığın gibi ise hanım efendi asıl borç olan 300 Dinar'dan başka bir şey ödeyemez. Bundan fazlası faizdir; ödemesi gerekmez. Alacaklı da ne ondan bunu ödemesini isteyebilir ne de o parayı alabilir. Bunu da kadının kocası, geride borcunu ödemeye yetecek kadar tereke bırakmışsa, yapar. Eğer geride hiç tereke bırakmamışsa, kadının bir şey ödemesi gerekmez.Başarı Allah'tandır! Allah, Peygamberimiz Hz. Muhammed'e (s.a.v.), âilesine ve sahabelerine salât ve selam etsin.