(1016) no'lu fetva:
Soru : Allah Elçisinin (s.a.s.) deve sahipleri ile bahçe/tarla sahipleri arasında verdiği hükme ilişkin hadisi davar ve sığır gibi bir çoban gözetiminde meraya çıkarılıp tarla ve yırtıcılara karşı korunması gereken bütün besi hayvanlarını kapsar mı? Yoksa sadece nadiren bir çoban gözetiminde gündüz meraya çıkarılıp gece korunan develerle mi ilgilidir?
: Öncelikle bu konuda varit olan hadisi
İmam Ahmed
Müsned'inde,
ayrıca Ebû Davud
, Nesai
ve İbn Mâce sünenlerinde rivayet etmişlerdir.
Diğer kaynaklar da aynı hadisi yakın ifadelerle nakletmişlerdir.
Ebû Davud'un
Haram b. Muhayyisa
kanalıyla
Berâ b. Âzib'den naklettiği ifadesi şöyledir:
Berâ'nın azgın bir devesi vardı, bir bahçeye girdi ve oraya zarar verdi. Konuyu Resûlüllah'a (s.a.v.) iletince; gündüz bahçelerin korunmasının onun sahiplerine, geceleyin hayvanların kontrol edilmesinin onların sahiplerine ve hayvanlarının geceleyin verdikleri zararın hayvan sahiplerine ait olduğuna hükmetti.
Yine Ebu Davud bir başka kanalla
(Bölümün numarası 14; Page No. 184)
Haram b. Muhayyisa'dan
, o da babasından şöyle nakletmiştir:
Berâ'nın devesi bir adamın bahçesine girdi ve oraya zarar verdi. Bu konuda Resûlüllah (s.a.v.) gündüzleyin malların korunmasının mal sahiplerine, geceleyin hayvanların kontrolünün de hayvan sahiplerine ait olduğuna hükmetti.
İkinci olarak: Hz. Peygamber'den (s.a.v.) gelen bu hadis, belli bir sebep üzerine, yani Bera'nın devesinin başkasına ait bir bahçeye zarar vermesi üzerine varit olmuştur. Bununla beraber mâşiye/hayvan genel ifadesiyle varit olduğundan lafzı âmmdır.
Zira şöyle buyurmuştur:
Geceleyin hayvanları korumak sahiplerine ve geceleyin yaptığı zarar da hayvan sahiplerine aittir.
Hükümde hadisin umumi lafzı esas alınır, hususi sebebi değil. Buna göre hadiste geçen mâşiye/hayvan lafzı davar ve sığırları da kapsar. Üçüncü olarak:
Mâlik,
Şafii
, Ahmed
vs. gibi, bu hadisi sahih olarak değerlendiren bir çok alim onunla amel ederek demişlerdir ki: Hayvan sahibi hayvanının gece verdiği zararı tazmin eder, gündüz verdiği zararı ise tazmin etmez. Şafî demiştir ki: Senedi muttasıl ve ravileri maruf olup sabitliği tespit edildiğinden bu hadisi dikkate aldık. Adı geçen fakihler söz konusu hadisle
(Bölümün numarası 14; Page No. 185)
Kendi başına olan hayvanın zararı heder sayılır.
hadisinin umumi ifadesini tahsis etmişlerdir. Ayrıca fakihler arasında bu meselede mutlak olarak tazmini savunanlar bulunduğu gibi mutlak olarak tazmini reddedenler de bulunmaktadır. Ancak muhtar olan görüş, biri âm, diğeri hâs olan iki hadisi telif eden birinci görüştür. Bu konuda daha geniş bilgi edinmek isteyen, kaynaklarından alimlerin konuyla ilgili görüşlerine ve delillerine başvurabilir. Böyle bir davası olan kimse, konuyu kadıya/hakime götürmelidir. Kadının otorite fakihlerden birinin görüşüne göre verdiği hükmü uygular ve ihtilafı çözer. Başarı Allah'tandır! Allah, Peygamberimiz Hz. Muhammed'e (s.a.v.), âilesine ve sahabelerine salât ve selam etsin.