( 2910 ) Numaralı fetva:Soru
: Adam 29/12/1398 h. tarihinde hata ile müslüman birine çarpmıştır. Hata payı %90'dır. 6/4/1399 h. yılına kadar hapiste yatmıştır. Daha sonra hapisten çıkınca bir ay kadar oruç tutmuştur. Ancak daha sonra ailevi sebeplerden dolayı tedavi olması için akrabalarından birine (kadın) refakatçi olarak Riyat'a gitti. Soruyu soran durumunu böyle ifade etmiştir. Riyat'ta iken hava değişimi ve hissettiği büyük zorluktan dolayı orucuna ara verdi. Bir hafta sonra da işine döndü ve ikinci ayın orucunu tutmaya devam etti. Soruyu soran kişi, tuttuğu bu (kefaret) orucunun sıhhatini sormaktadır. Bizlere fetva vermenizi istirham ediyoruz.
(Bölümün numarası 21; Page No. 320)
Cevap : Hata ile ölüme sebep olmaktan dolayı tutulan kefaret orucunda asıl olan art arda tutmaktır. Ancak bazen mazeretlerle ara verilir. Bu bazen zorunlu olur, orucu tutamayacak derecede hastalık ve kadına nispetle adet hali gibi. Bunlar orucun aralıksız devam etmesini engellemez. Bazen de ihtiyari olur. Soruda geldiği gibi, ihtiyaç için sefere çıkmak. Bu da zarar vermez. Yolculuk oruç tutmamak için değilse ve meşru bir mazerete binaen yapılıyorsa bu şer'i bir özürdür. Sorudaki durum da öyledir. Başarı Allah'tandır! Allah, peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v.)'e, âilesine ve sahabesine salât ve selam etsin.
Kuran
Kuran Tilavetleri
Fıkhı
Tevhid
