(Bölümün numarası 8; Page No. 293) (2835) no'lu fetva:
Hamd sadece Allah'adır, salât ve selam O'nun Resûlüne, âilesine ve sahabesine olsun. . Bilimsel Araştırma ve Fetva Daimi Komisyonu, Kanada İslam Meclisi Müdüründen, Sayın Genel Başkana gönderilen ve H. 3/1/1400 tarih ve 3539/1/d sayı ile kendisine
havale
edilen sorulara muttali olmuştur ki, o bir mukaddime ve soruları içermektedir. Komisyon onu cevaplandırmıştır ki, metni şöyledir:Mukaddime:Senelerden beri Kanada'da camilerin bulunması nadir
idi.
Müslümanlar, ya bir otelde, okulda yahut kilisede cuma ve pazar günleri için bir saat yahut iki saatliğine, namaz için bir salon kiralama cihetine gittiler.Sonra yer darlığından dolayı bayram namazı hariç, insanların beş vakit namazlarını kıldıkları çok camiler yapıldı. Bunun için dokuz yüz bazen binlerle ifade edilen paraya büyük salonlar kiralamaya devam ettiler.Kiralanan bu salonların çoğunun sahibi belediye yahut şirketlerdir. Buralar, dans, çıplakların paten yapma, bahis oyunu, içki ve sirk gibi, lehviyat için yapılmıştır. Buradan aşağıdaki sonuçlar doğmuştur:1 - Camiler, bayram günleri terk edilmiş hale geldi.2 (Bölümün numarası 8; Page No. 294) - Yüzlerce müslüman, camilerin adreslerini ve oraya giden yolu bilmiyorlar. Çünkü namaza davet ve onun ilanı, camide değil, daima oyun salonlarında olmaktadır ve insanlar salonlara gelmeyi alışkanlık haline getirdiler.3 - Özellikle kadınlar olmak üzere, insanların bir oyun salonundaki şuuru, mukaddesliği olan bir camideki şuurundan başkadır. Bundan dolayı kadınlar, son derece açık, bilakis kokular, boyalar ve uygun olmayan elbiselerden zinetlerini göstererek salona geliyorlar. Kadınlar camide olsalardı bütün bunlar olmayacaktı.4 - Salonun havasının, toplantı havası olmasından dolayı, mükellefiyetin kalkması, erkek ve kadınların karışık hale gelmesi ve durumun, namaz ve ibadet olmaktan çıkıp tören havasına dönüşmesi kaçınılmazdır.5 - Her bayram namazında televizyon şirketleri geliyor ve önden, yandan, arkadan, ayakta ve secde halinde erkek ve kadınları çekiyolar. Resimler gazetelerde boy gösteriyor ve sanki biz, namazda değil de düğündeyiz.6 - Belediye başkanı, bazı milletvekilleri ve ileri gelenlerden gayr-i müslim onlarca kimse davet edilir ve namaz kılan erkek ve kadınları görsünler diye onlar için salonun etrafına sandalyeler dizilir. Gafil müslümanlar, bu yolun davet metodlarından olduğunu zannediyorlar. Müslüman olmayanlar ise bir eğlence olarak görüyorlar. Camide namaz kılmış olsaydık, bunların, müslüman kadınları seyretmelerine farsat verilmeyecekti. Çünkü onların namaz kıldıkları özel bir ruknü var. (Bölümün numarası 8; Page No. 295) Şüphe yok ki, müslümanlar namazdan önce salonu temizliyorlar ve çarşaf ve kağıtlarla orayı seriyorlar. Fakat onlardan çoğunun kalpleri, ayni necaseti temizledikleri konusunda mutmain değiller ve fakat onlar manevi necaseti izale etmemişlerdir. Yani oyun yahut haram için tesis edilen bir salonda bu gün nasıl namaz kılıyorlar, dün içki partisi düzenlenen bir yerde nasıl namaz kılıyorlar ve yarın da orada bir fuhuş dansı yapılacak?Soru:Suudi Arabistan Riyad Fetva Bölümü
Başkanı
Sayın
Şeyh
Abdülaziz,
Allah'ın selamı ve rahmeti sizin üzerinize olsun.Son senelerde bazı müslümanlar, bu kıtada bayram namazına yeni bir taklit dahil ettiler. Onlar, mekan darlığından dolayı bayram günü camileri terk ediyorlar ve onları bir namaz toplayan, haram oyunlar için yapılmış bir salon kiralıyorlar ve Resûlüllah'ın (s.a.v.), özür olmadan bayram namazını Medine'nin dışında boş bir alanda
kıldığına
dayandırıyorlar. Buna binaen, aşağıdakileri cevaplandırmanızı rica ediyoruz:Soru 1:
İnsanların, mekanın durumu gözardı edilerek, bayram namazını bir yerde ve aynı anda kılmaları bayram namazının şartlarından mıdır?
(Bölümün numarası 8; Page No. 296) Cevap 1: Birinci olarak: Belde halkının, onu bir yerde kılmaları bayram namazının sıhhatinin şartlarından değildir. Fakat mümkün olursa, hayırlı ve efdal olan, onu sahrada bir mekanda kılmalarıdır. Beldenin çevresinin uzak ve geniş olmasından dolayı, sahrada bir yerde onu kılmaları meşakkatli olursa, kendilerine kolay gelen ve meşakkatli olmayacak, sahrada iki ve daha çok yerde onu kılmaları caizdir. Yağmur ve benzeri özürlerden dolayı, açık alanda onu kılmak meşakkatli olursa, onları alacak ve meşakkat vermeyecek bir camide onu kılarlar, değilse onlardan her bir cemaat, namaz kılması kolayına gelen camide olmak üzere, diğer camilerde onu kılarlar.İkinci olarak: Sahrada bayram namazı mekanının yahut camilerin teaddüdü (birden çok olması) durumunda, hepsinin namazının, güneşin doğmasından sonra bir mızrak boyu yükselmesi ile öğle vaktinin girmesi anındaki güneşin zevali arasında, yani nafile kılmanın caiz olduğu vakitten öğle namazı vaktinden henen önce semada güneşin istivasına kadar olması kaydıyla, belde halkından bir cemaatın bayram namazını önce kılması ve diğer cemaatten önce onu bitirmeleri caizdir.
Soru 2: Şehirde bir cami bulunmasına rağmen, yarı çıplak dans etme ve içki ve bahis oyunu partileri için yapılmış bir salonda namaz caiz midir?
Cevap 2: Birinci sorunun cevabından anlaşılmıştır ki, bayram namazında sünnet olan, mümkünse sahrada kılınmasıdır, değilse bir cami yahut camilerde kılınır. Buna göre bir cami yahut camiler bulunmakla birlikte, bir eğlence salonunda onun kılınması caiz değildir. Çünkü o, ne bir camidir, ne de sahradır. Çünkü o, Allah'ın hoşuna gitmeyen eğlence, içki içme ve benzeri şeyler için inşa edilmiştir ve öyle olmaya da devam etmektedir. Allah Te'âlâ'ya takva üzere tesis edilmemiş, bilakis Allah'a savaş açmak ve masiyet için tesis edilmiştir. (Bölümün numarası 8; Page No. 297) Bu, Allah'ın, şu ayetinde Peygamberini (s.a.v.) içerisinde namaz kılmaktan nehyettiği
Dırar Mescidine
benzemektedir:
Onun içinde asla namaz kılma!
Ayeti oku. Çünkü yapıldığı şey için kullanılmaya devam etmekle birlikte orada namaz kılınması, namazın vakarını ve ondaki huşuyu giderir ve namaz kılan, bir ibadet mekanında olduğunu hisseder. Çünkü camilerde ve sahrada namaz kılmak suretiyle, ondan müstağni olmak mümkün iken bu salonu kiralamakta, israf vardır ve şer ve fesad sahiplerine şerlerinde yardımcı olmak vardır.
Soru 3: Bu mekanların temizlenmesi ve süpürülmesi, maddi ve manevi necaseti giderir mi?Soru 4: Eğer orada namaz caiz ise bu, zaruretler mahzurları mubah kılar, manasında mıdır?
(Bölümün numarası 8; Page No. 298) Cevap 3 ve 4: Eğer üzerine temiz su dökmek suretiyle temizlik yapılıyor ve necaset ortadan kalkıyorsa, bununla temiz olur. Eğer sadece süpürmekle temizlik yapılıyorsa, onunla temiz olmaz, ancak necaset, yere necasetinden bir şey bulaşmamış, sadece kuru toprak yahut çakıl ise, süpürmekle temiz olur. Fakat sen mektubunun başında, salonda namaz kılanların, orayı süpürdükten sonra yere temiz örtüler serdiklerini söyledin. Bu durumda onlar, necaset üzerinde değil, temiz sergiler üzerinde namaz kılıyorlar. Orada namaz kılmanın yasaklanması, ikinci sorunun cevabında geçtiği şeyden dolayıdır, üzerinde namaz kıldıkları necasetten dolayı değildir. Bundan dolayı, bu, zaruretler mahzurları mubah kılar, babındandır denmez.
Soru 5: Eğer caiz ise, orada bir sefer namaz kılmak mı daha sevap, yoksa camide iki seferde namaz kılmak mı?
Cevap 5: Yukarıda geçmiştir ki, bu ve benzeri salonda namaz kılmak, zaruret durumu hariç caiz değildir. Bunun için, orada namaz kılmakla, sahrada yahut camide namaz kılmak arasında fazilet durumu tartışılmaz.Bir camide iki seferde bayram namazı kılmaya gelince, bu caiz değildir. Mümkünse sahrada bayram namazlarını kılmak suretiyle bundan kurtulmak mümkündür, yoksa camiye ikinci bir ev yapılır yahut onu genişletme cihetine gidilir yahut ondan daha geniş bir cami yapılır.Başarı Allah'tandır! Efendimiz Muhammed'e (s.a.v.), âilesine ve sahabesine salât ve selam olsun.