(Bölümün numarası 7; Page No. 331)
Kadınların namazı
(Bölümün numarası 7; Page No. 332)
Müslüman kadınların camiye gitmeleri
(873) no'lu fetva:
Soru: Hıristiyan olarak dünyaya geldi ve sonra islama girdi, karısı da müslüman oldu. Cuma günlerinden birisinde mescide giderken karısına eşlik ederken kendisine şöyle denildi: Kadınların mescide girmesi mahzurludur. Bunun üzerine o da mescidin imamına giderek müslüman bir hanımefendinin mescide girmesinin niçin caiz olmadaığını sordu. İmam da bütün kadınların temiz olmadığını söyledi. Hatta
Mekke'deki
kadınlar da mescide giremezler ve onlara bu hususta izin verilmez. Der ki: Bunun üzerine Cuma suresinin 8. ayetini hatırlattım:
Ey iman edenler! Cuma günü namaza çağırıldığı (ezan okunduğu) zaman, hemen Allah'ı anmaya koşun ve alış verişi bırakın.
ve bunun doğru mu olduğunu ve ayrıca bunun islamın katılığından kaynaklandığını, hıristiyan hanımların ibadet için kiliseye girebildiklerini söyledi. Niçin müslüman hanımların mescide girmesi haram oluyor. Lütfen bu konuda müslümanları aydınlatınız.
Cevap 10: Müslüman bir hanımefendinin mescidlerde namaz kılması caizdir ve tesettürlü olduğu ve yabancı erkeklerin bakışlarını kendisine yönlendirecek bir durum sözkonusu olmadıkça ve izin aldıktan sonra kocasının ona engel olma hakkı yoktur. Rivayet edildiğine
Abdullah b. Ömer
Peygamber (s.a.v.)'den şöyle buyurduğunu rivayet eder:
(Bölümün numarası 7; Page No. 333) Hanımlarınız camiye gitmek için sizden izin istedikleri zaman onlara izin verin.
Bir rivayette
Sizden izin istedikleri zaman kadınlarınızı mescidlerden nasiplenmelerine mani olmayınız. Bilal b. Abdullah b. Ömer: "Vallahi biz onları muhakkak men ederiz" dedi. Bunun üzerine Abdullah ona şöyle dedi: Ben Resûlüllah (s.a.v.) şöyle buyurdu diyorum, sen ise, "biz onları muhakkak menederiz", diyorsun.
Bu ikisini
Müslim
Sahih'inde rivayet etmiştir.
Ancak yabancı erkeklerin bakmasının haram olacağı derecede açık bulunması veya koku sürünmüş olması durumunda ise, bırakın mescide gidip orada namaz kılmasını, bu şekilde dışarı çıkması bile caiz değildir. Çünkü bu durumda fitneye sebep olma vardır. Allah Te'âlâ şöyle buyurur:
Mümin kadınlara da söyle: Gözlerini (harama bakmaktan) korusunlar; namus ve iffetlerini esirgesinler. Görünen kısımları müstesna olmak üzere, zinetlerini teşhir etmesinler. Baş örtülerini, yakalarının üzerine (kadar) örtsünler. Kocaları, ...
Yine şöyle buyurur:
Ey Peygamber! Hanımlarına, kızlarına ve müminlerin kadınlarına (bir ihtiyaç için dışarı çıktıkları zaman) dış örtülerini üstlerine almalarını söyle. Onların tanınması ve incitilmemesi için en elverişli olan budur. Allah bağışlayandır, esirgeyendir.
Zeyneb
es-Sakafi'nin,
Resulullah'tan (s.a.v.) şöyle rivayette bulunduğu sabit olmuştur:
Sizden biriniz yatsı namazına geleceği zaman o gece koku sürünmesin.
Bir rivayette
Sizden birisi mescide giderse koku sürünmesin
Her ikisini de Müslim, Sahih'inde rivayet etmiştir.
(Bölümün numarası 7; Page No. 334) Sahih hadislerde sahabe hanımları elbiselerine bürünerek sabah namazında cemaatte hazır bulunurlardı. Hiç bir insan da onları tanıyamazdı. Ayrıca
Amra binti Abdurrahman
şöyle demiştir: Ben
Aişe'yi
(r.anha) şöyle derken işittim:
Resûlüllah (s.a.v.) kadınların ne yaptıklarını görmüş olsaydı, Beni İsrail kadınlarının menedildiği gibi, onları mescidlere çıkmaktan menederdi. Amra'ya denildi ki: Beni İsrail kadınları mescidlerden men edildi mi? O: "Evet" dedi.
Onu (hadisi) Müslim Sahih'inde rivayet etmiştir.
Bu nasslar açık bir şekilde müslüman bir hanımın giyiminde islami edebe riayet etmesi, fitne ve tahrik edici kıyafetlerden uzak durması halinde mescidlerde namaz kılmaktan alıkonulamayacaklarına delalet eder. Kötü kimseleri teşvik edecek ve kalbinde şüphe olan kimseleri fitneye düşürecek bir durum baş gösterirse o zaman hem mescidlerden, hem evlerinden çıkmaktan ve hem de genel toplulukların bulunduğu yerlerden menedilirler.
Mekke'deki kadınların
mescide girmelerine izin verilmemesi ise doğru değildir. Onların hem
Mescid-i Haram'a
ve hem de orada cemaatle namaz kılmalarına müsade edilmelidir. Ancak onların namazda erkekler ile ihtilad halinde olmamaları için oturmaları için belirli bir yer belirlenmelidir.Başarı Allah'tandır! Efendimiz Muhammed'e (s.a.v.), âilesine ve sahabesine salât ve selam olsun.