Namazda elleri bağlamak ve salıvermek


168

(949) no'lu fetvanın altıncı sorusu: Soru 6: Elleri yana salıvermek veya birini diğerinin üzerine koymanın hükmünü öğrenmek istiyoruz?


Cevap 6: Daha önce Şeyh Muhammed b. İbrahim Âlü'ş-Şeyh'e (rahimehullah) buna benzer bir soru yöneltlmiş olduğu zikredilmişti. Bu cevap soruya cevap olarak yeterlidir diye düşünüyoruz. Verilen cevabın metni aynen şöyledir:Sünnet olan sağ eli sol el üzerine koymaktır. Buhari'nin, Sahih'inde, Sehl b. Sa'd'tan (r.a.) rivayetine göre o şöyle demiştir: İnsanlara, bir kimsenin sağ elini sol kolunun üzerine koyması emrolunurdu. Müslim'in rivayetinde de şöyledir: Sonra sağ elini sol elinin üzerine koydu. Sağ eli sol el üzerine koyma ile ilgili müteaddit tariklerden hadisler varid olmuştur. Bunlardan birisi Tirmizî ve İbn Mace'nin, Kobaysa Kobaysa b. Hulb'ten, onun da babasından şeklindeki rivayetleridir. Tirmizi bunu tahric ettikten sonra Hasen hadis olduğunu söyler. İbn Abdilber'in et-Temhid ve el-İstizkar'ında Ğutayf b. el-Haris'ten, Darekutni'de Huzeyfe b. Yeman'dan, Darekutni'de Ebu Derda'dan ve İbn Ebi Şeybe'den merfu olarak, Ahmed ve ve Darakutni'de (Bölümün numarası 6; Page No. 363) Cabir 'den, Ebu Davud'ta Abdullah b. Zübeyr'den, Beyhaki'de de Aişe'den rivayet edilmiş sahih olduğunu söylemiştir. Ayrıca Darakutnı ve Beyhaki'de Ebi Hureyre'den, Ebu Davud'ta da Hasan'dan mürsel olarak rivayet edilmiştir. Yine onda Tavus'tan Mürsel olarak rivayet edilmiştir. Nesai ve İbn Mace'de İbn-i Mesud'tan rivayet edilmiş olup İbni Seyyidinnas da şöyle demiştir: Ricali, sahih hadis ricalidir. Hafız ise Fthu'l-Bari'de isnadının Hasen olduğunu söylemiştir. Tirmizi de Camii'inde, Kabise b. Hulb'un babasından rivayet ettiği hadisi naklettikten sonra şöyle demiştir: Resulullah'ın (s.a.v.) ashabından ve tabiinden olan ilim ehli nazarında amel bu şekildedir. Onlar, kişinin sağ elini, sol eli üzerine koymasını kabul ediyorlardı. Onlardan bazısı göbeğin üst tarafına, bazısı da göbeğin altına konmasını uygun buluyordu. Bunların hepsi onlara göre mümkündü. Tirmizi böyle söylemiştir. Sünnet olanın, sağ eli sol el üzerine koymak olduğu kesinlik kazandıktan sonra, herhangi bir kimse ellerini yana salıvermiş şekilde namaz kılacak olsa namazı geçerlidir. Çünkü sağ eli sol el üzerine koymak namazın rükunlarından, şartlarından, vaciplerinden değildir. Sağ elini sol eli üzerine koyan bir kimsenin, ellerini yana salıvermiş kimseye uyması da sahihtir. Şeyhu'l-İslam İbn Teymiye dedi ki: (Mezhep tabileri fıkıh bildiğini iddia edenlerden bazılarının, mezhebe muhalif olup namaza eksiklik getirecek şekilde bir şeyi yapması veya terketmesi halinde o kimseye uymanın sahih olmadığını söyleyenlerin sözü, kendilerini Rafiziler, Mutezile ve Hariciler ( Havaric) gibi (Bölümün numarası 6; Page No. 364) sünnetten ayrılıp ayrılık ve bid'ata düşen ehl-i bid'a mezhebine sürüklemektedir.)Şöyle devam eder: (Böylece durum, bir kısım aşırı kimselerin namaza başlarken elleri kaldırmayı terkeden kimsenin arkasında, bir başkasının az su ile abdest alan kimse arkasında, bir diğerinin az olup affedilen derecede bir necaset ile namaz kılanın arkasında namaz kılmaması gibi sapkınlıklara sürüklenmesine sebep olmuştur. Öğrenci hocasının arkasında namaz kılmaz hale gelmiştir. Öyle ki Ebu Bekir Ömer'in arkasında, Ali Osman'ın arkasında, Muhacirler ile Ensar da birbirleri arkasında namaz kılmadıkları iddia edilmiştir.) Şöyle devam eder: (Bunun her ne kadar insanların hatası olsa da dalalet ehlinin görüşlerinden olduğu müslümana gizli değildir.) Yine der ki: ( Fıkhın füruu hakkında namazı bozan veya bozmayan şeklindeki bir takım ihtilaflara rağmen sahabe ve tabiinden olan ümmetin selefi, birbirlerinin arkasında namaz kılmanın gerekliliği üzerinde ittifak etmişlerdir. İctihada dayalı tartışmalı bir takım meselelerden hareketle bir kısım insanların diğerlerinin arkasında namaz kılmalarından alıkoyan kimselerin bu yaptıkları, bid'at ve dalalet ehlinin yaptıkları şeyler kabilindendir.) Böylece amaç anlaşılmış oldu.Dolayısıyla kıyamdayken elleri yanlara salıvermiş bir şekilde namaz kılan kimse sünneti terketmiş olur. Fakat sünneti terketmek ise küfür değildir.Başarı Allah'tandır! Efendimiz Muhammed'e (s.a.v.), âilesine ve sahabesine salât ve selam olsun.





Tags: