Yaşlıya Cuma ve cemaatın vacip olması

359

Yaşlıya Cuma ve cemaatın vacip olması. (1776) no'lu fetvanın üçüncü sorusu: Soru 3: Babam yaşı ilerlemiş bir kimsedir, işitmesi ve görmesi azalıyor, Cuma namazı ve cemaate katılmak kendisine vacip midir? O şu anda tek başına namaz kılıyor.

Cevap 3: Allah Te'âlâ, mü'minlere cumayı kılmayı emretmiş ve onlara farz kılmış, alış-veriş yahut başka bir şeyle ondan meşgul olmayı da yasaklamıştır. Allah Te'âlâ şöyle buyurmuştur: (Bölümün numarası 8; Page No. 42) Ey iman edenler! Cuma günü namaza çağırıldığı (ezan okunduğu) zaman, hemen Allah'ı anmaya koşun ve alış verişi bırakın. Hz.Peygamber'den rivayet edildiğine göre, özürsüz olarak onu yapmayanların kalplerini mühürleyeceğini vadetmiş ve şöyle buyurmuştur: Birtakım kimseler ya cumaları terk etme işinden vazgeçecekler, yahutta Allah onların kalplerini mühürleyecek, sonra da gafillerden olacaklardır. Hadisi Müslim rivayet etmiştir. Ümmet vücubunda icma etmiştir.Allah Te'âlâ, beş vakit namazı cemaatle kılmayı vacip kılmış ve şöyle buyurmuştur: Sen de içlerinde bulunup onlara namaz kıldırdığın zaman, onlardan bir kısmı seninle beraber namaza dursunlar, silahlarını (yanlarına) alsınlar, böylece (namazı kılıp) secde ettiklerinde (diğerleri) arkanızda olsunlar. Sonra henüz namazını kılmamış olan (bu) diğer gurup gelip seninle beraber namazlarını kılsınlar ve onlar da ihtiyat tedbirlerini ve silahlarını alsınlar. O kâfirler arzu ederler ki siz silahlarınızdan ve eşyanızdan gafil olsanız da üstünüze birden baskın yapsalar. Eğer vacip olmasaydı, korku anında ona ruhsat verilirdi. Ondan dolayı namazın vaciplerinden bazısını ihlal etmek caiz değildir.Hz. Peygamber'in (s.a.v.) şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir: Canımı elinde tutan Allah'a yemin olsun ki, içimden öyle geçiyor ki, odun toplamayı emredeyim, odun yığılsın. Sonra namazı emredeyim, ezan okunsun. Daha sonra bir adama cemaate imam olmasını emredeyim. En sonunda cemaate gelmeyen adamlara gidip onlar içindeyken evlerini yakayım. Hadisi Buhari ve Müslim rivayet etmişlerdir. Yine şöyle buyrulmuştur: (Bölümün numarası 8; Page No. 43) A'ma bir adam Peygamber'e (s.a.v.) gelip: "Ya Rasûlellah, beni mescide götürecek bir kimsem yok," diyerek namazı evinde kılabilmek için Rasûlüllah'tan (s.a.v.) kendisine müsaade etmesini istedi. Peygamber Efendimiz de müsaade etti. A'ma dönüp giderken Peygamberimiz onu çağırarak: “Sen namaz için ezan okunduğunu işitiyor musun?” diye sordu. A'ma: "Evet" cevabını verdi. Hz. Peygamber: “O halde davete icabet et,” buyurdular. Hadisi Müslim rivayet etmiştir. Baban zikrettiğin gibi ise ve camiye gitmeye gücü yetiyor ve götürecek biri varsa, Cuma namazı ve beş vakit namazı cemaatle eda etmek için gitmesi vaciptir. Eğer yaşlılığından yahut götürecek kimse bulunmamasından dolayı zayıf düşerse, Cuma ve cemaate gitmemekte kendisine ruhsat verilir ve evinde namazını kılar. Zira Allah Te'âlâ şöyle buyurmuştur: O halde gücünüz yettiğince Allah'a isyandan kaçının. Başarı Allah'tandır! Efendimiz Muhammed'e (s.a.v.), âilesine ve sahabesine salât ve selam olsun.