Mükrehin (tehditle zorlanan) boşaması


149

(827) no'lu fetva: Soru 1 : Eşiyle arasında geçimsizlik vardı. Hısmının ve kızkardeşinin yanında eşi boğazına sarılarak ondan kendisini boşamasını istedi. O da ikrah (tehdit) altında "Boşsun, boşsun" diyerek eşini boşadı. Belirttiğine göre eşini bundan önce hiç boşamamıştır. Durum böyleyken, eşine ricat edip edemeyeceğini soruyor.


Cevap : Soru sahibi, boğazına yapışan eşini, onun tehdidi altında boşadığını söylüyor. Zanı galibince eşinin tehditkar tavrında ciddi olduğunu düşünerek kendisini yaralamasından ya da ölümüne yol açacak bir zarar vermesinden endişe etmiş ve bunu ancak isteğine boyun eğerek, yani, onu boşayarak bertaraf etmişse, bu, ikrah/tehdit altında boşamaya girer ve geçersiz olur. Bazı alimler ikrahın sınırlarını, "Kişi dövme, boğma ve bacağı sıkma gibi şiddete maruz kalmadığı sürece mükreh sayılmaz." diyerek çizmilerdir. Bazı alimler de demişlerdir ki: Güçlü bir şahıs, birini öldürmek ya da malını gaspetmekle tehdit eder ve zanni galipçe tehdidini uygulayabileceği düşünülürse, bu bir ikrahtır ve mükrehin boşaması geçerli değildir. eş-Şerhu'l-kebîr müellifi (İbn Kudâme) der ki: Ahmed b. Hanbel'den mukrehin boşamasının geçersizliğine dair farklı bir görüş nakledilmemiştir. Aynı görüş Ömer, Ali, İbn Ömer, İbn Abbas ve Cabir b. Semure gibi sahabilerden nakledilmiştir. Abdullah b. Übeyd b. Umeyr, İkrime, Hasan el-Basrî, Cabir b. Zeyd, Şureyh, Atâ, Tâvus, Ömer b. abdülaziz, İmam Malik, Evzâî, Şâfiî, İshak, Ebû Sevr ve Ebû Ubeyd de bu görüşü savunmuşlardır. Bu konudaki dayanakları Hz. Peygamber'den gelen şu hadistir: Allah ümmetimin hata ile, unutma yolu ile ve ikrah altında işlediği amellerden sorumluğu kaldırmıştır (İbn Mâce, Darekutnî). Abdülhak, hadisin senedinin sahih olduğunu belirtir. Fakat eşinin kendisine karşı tehditkar tavırları, ikrah sınırına ulaşmazsa, yani, kendisine yönelik herhangi bir zarara sebebiyet vermeksizin kendini eşinin tehdidinde kurtarabilecekken isteğini yerine getirerek onu boşarsa, boşaması geçerli olur. Boşamayı tekrar etmekle sayı kastetmişse, iki boşama; pekiştirmeyi (tekit) kastetmise, bir boşama vaki olur. Eşini bir bedel karşılığında boşamamış ve belirttiği gibi daha önce onu hiç boşamamışsa, her iki durumda da boşaması ricî boşama olur ve iddet süresi içerisinde ricat edebilir. Ricat etmeden iddet süresi bitmişse ya da eşini bir bedel karşılığında boşamışsa, kadının rızası alınarak ve evliliğin bütün şart ve rükünleri yerine getirilerek yeni bir mehir ve yeni bir akitle onunla tekrar evlenebilir. (Bölümün numarası 20; Page No. 44)  Başarı Allah'tandır! Allah, peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v.)'e, âilesine ve sahabesine salât ve selam etsin.




Tags:




Mahmoud Ali El-Banna