Güneşin batmasından önce iftar etmek


181

(Bölümün numarası 10; Page No. 289)  Güneşin batmasından önce iftar etmek (3473) no'lu fetva: Soru : Bir şahıs ramazan ayında Zahran'dan Londra'ya iki yüz kilometre uzaklıktaki Britanyanın Rames şehrine gitmiştir. Burada da Müslüman kimse bulunmamaktadır. Oruç tutan bu şahıs Rames'e vardıktan sonra, saat dilimi farkını sormuş, kendisine iki saat fark olduğu söylenmiştir. Buna ihtiyaten yarım saat daha eklemiş iftarını ona göre yapmıştır. Bu şahıs ulaştığı günlerde, hava bulutluydu ve gökyüzünden bakılarak vakti tespit edilemiyordu. Ve yaşayacağı bu şehirdeki bazı insanlara da sordu. Verdikleri cevabın beş gün sonra yanlış olduğu ortaya çıktı. Bu da havanın açılmasından sonra anlaşıldı. Sonuç olarak zamanından bir buçuk saat önce iftar ettiği ortaya çıkmıştır. Bizi bilgilendirin. Allah sizi hayırla mükafatlandırsın. Bu kişi orucunu kaza etmesi gerekir mi? İftar zamanını öğrenmek için içtihat etmiş, saati ve saat dilimi farkını araştırmıştır. Bazı insanlara sormuş cevap almış ama yanıltılmıştır. Hava da, ulaştığı günden itibaren beş gün boyunca kapalıydı. Kaza etmesi gerekir mi?


(Bölümün numarası 10; Page No. 290) Cevap : Oruçlu olan kişiye zamanından önce iftar ettiği anlaşıldığı için kaza etmesi gerekir. Çünkü vakti gelmeden iftar yapmıştır. Esas sabit olanda vaktin gündüz olmasıdır. Güneşin batması vuku bulmadan (şer'i sebep) bu asıldan ayrılamayız. Alimler bu konuda icma etmiştir: Oruç fecrin doğmasıyla (imsak) başlar ve güneşin batmasıyla da (akşam ezanı) tamamlanır. Allah Te'âlâ ayeti kerime de şöyle buyurmakta: Sabahın beyaz ipliği (aydınlığı), siyah ipliğinden (karanlığından) ayırt edilinceye kadar yeyin, için, sonra akşama kadar orucu tamamlayın. Ve yine Resûlüllah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur : Gece şuradan geldiği, gün şuradan döndüğü ve güneş battığı zaman oruçlu iftar eder. Bu şahıs zamanından önce iftar ettiği beş gün için kaza etmelidir. Kasten orucu terk etmeyip, bilmeden ve hata ile iftar ettiği için bir günahı da yoktur. Başarı Allah'tandır! Allah, Peygamberimiz Muhammed'e (s.a.v.), âilesine ve sahabesine salât ve selam etsin.




Tags:




Soud Al Shuraim