( 888 ) Numaralı fetvanın birinci sorusu:
(Bölümün numarası 25; Page No. 340) Soru 1 :Üç tane öz halam var. Büyükleri bize ait evdedir. Diğeri damadıyla yaşıyor. Diğeri de eşiyle yaşamaktadır. Hepsi de benimle alakayı kesmiş durumdadır. Sebep te aramızda ortak olan mirastır. Benden izinsiz satmak istediler. Mirasta ben de ortağım ve her hangi birimiz net olarak payını bilmiyor. Müşteriyi men ettim ve verdiği parayı geri ona geri verdim. Bu malların getirisinden hiç bir şekilde istifade etmemekteyim. Onlara bıraktım ve başka yere taşındım. Hacet dışında tasarrufta bulunmamak kaydıyla amacım ekinden istifade edip evlerde oturmalarıdır. Onlar benden alakayı kesince kendimi onlardan ayırdım ve tek kaldım. Sıla-ı rahimi kesmekten korkuyorum. Bunu kesenin cezasına düçar olmak istemiyorum. Bunu bana açıklamanızı istirham ediyorum. Sıla-ı rahim hususunda halalarımın konumunu da açıklayınız. Onlarla arayı kesersem günahkar olur muyum? İlk olarak onlar alakayı kestiler. Ben yapmadım.
Cevap 1 : Halalarının kendilerine ait olan ve babalarından kalan mirası satmalarını men etmen zulümdür. Çünkü her biri kendi payında şer'an tasarrufta bulunabilir. Tasarruf ehliyetleri devam ettikçe kimse onları bundan men edemez. Aradaki kopukluğa sen sebep oldun. Bu büyük günahtan dolayı tövbe etmen gerekir. Onları hoşnut etmen ve ziyaret etmen gerekir. Çünkü Allah (c.c.) sıla-ı rahimi emretmiştir. Allah (c.c.) şöyle buyurdu:
Allah'tan ve akrabalık haklarına riayetsizlikten de sakının.
Ve Allah (c.c.) şöyle buyurdu:
O halde akrabaya hakkını ver.
Alimler sıla-ı rahimin vacip olduğu ve kesmenin haram olduğu hususunda görüş birliği içindedir. Buhari, Müslim ve diğerleri Ebu Hureyre'den (r.a.) şöyle rivayet ettiler. Resulullah (s.a.v.) buyurdu ki:
(Bölümün numarası 25; Page No. 341) Allah’a ve ahiret gününe imân eden misafirine ikramda bulunsun. Allah’a ve ahiret gününe imân eden kimse, sıla-ı rahimde bulunsun.
Hadis.Başarı Allah'tandır! Allah, peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v.)'e, âilesine ve sahabesine salât ve selam etsin.
Kuran
Kuran Tilavetleri
Fıkhı
Tevhid
