İddet bekleyen (yas tutan) kadın kocasının evinde kalır

284

(Bölümün numarası 20; Page No. 440) (2724) Numaralı fetvanın ikinci sorusu: Soru 2: Birkaç gün önce vefat eden babam, bizden çok faydası olmayan eski evimizde kalmamızı istedi. Sonra vefat etti. Annem o evde oturuyor ve oradan çıkmadı. Ben de evlenmek üzereyim. Bu eski ev de oturmaya elverişli değildir. Annemi ikinci eve taşımam caiz midir?

Cevap 2: Asıl olan şudur: Kadın, kocasının vefat ettiği kocasına ait evde iddet bekler (yas tutar). O evden ancak ihtiyaç ve zaruret halinde çıkabilir. Mesela: Hastalandığı zaman hastane için, ekmek vb. alışverişleri için (eğer bu işlerini yapacak başka biri yoksa) çarşıya çıkabilir. Çünkü Malik’in kızı Furey’a şöyle rivayet etmiştir: Kocası memleketi dışından işçiler bulmak için gitmişti. Kaddüm tarafında yakalandı ve öldürüldü. Onun haberi bana geldiği sıra ben Şasia’nın evinde idim. Peygamber (s.a.v)’e geldim ve ona dedim ki: Onun haberi bana geldiği sıra ben Şasia’nın evinde idim. Bana ne nafaka ne de miras malı bıraktı. Oturacak evim de yoktur. Ailemin ve kardeşimin yanında kalmam benim için daha uygun olur. Resûlullah (s.a.v): “Peki öyle yap” buyurdu. Ben mescidden veya odadan çıkarken beni çağırdı. Bana emretti ki: Kocanın haberinin sana ulaştığı evde iddet müddetin tamamlanıncaya kadar kal, dedi. Ben de 4 ay 10 gün orada kaldım. Hz. Osman, bu meseleyi sorup öğrenmek üzere bana adam gönderdi, ben de kendisine bu olayı anlattım. O da buna göre amel etti." (Bölümün numarası 20; Page No. 441) Beş kişi rivayet etti. Tırmizi sahih olduğunu söyledi. Nesai ve İbn Mace, Osman’ın adam göndermesini zikretmediler. Soruda söylemiş olduğun; annenin iddetini tamamlayıncaya kadar babanın eski evinden yeni eve çıkmasına gerek yoktur. Başarı Allah'tandır! Allah, peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v.)'e, âilesine ve sahabesine salât ve selam etsin.