İdrar kaçırma hastalığının tedavisi


321

(18584) Numaralı fetvanın üçüncü sorusu: (Bölümün numarası 25; Page No. 14) Soru 3 : Kendisi üniversite öğrencisidir. Abdest alırken büyük sıkıntı çekiyor. Tuvalete her girdiğinde, yarım saatten fazla bekliyor, tuvaletten her çıktığında idrar damlaları çıktığını hissediyor. Bu kişi, idrarını tutamayanlar (selisü'l-bevl) sınıfına girer mi? Tedavi olması gerekir mi? Gerekmez mi?


Cevap 3 : Abdest aldıktan sonra fiilen idrar geliyor ve bu süreklilik arzediyorsa, o kişi selisü'l-bevldir (idrar tutamama hastasıdır) ve idrar kaçırma rahatsızlığı açıktır. Eğer bu bir vehimse, gerçekte idrar damlamıyorsa, o zaman bu bir vesvesedir/kuruntudur. Bu durumda yapması gereken; bunu dikkate almayıp şeytanın şerrinden Allah'a sığınmalıdır. Çünkü bu vesvese şeytandandır. İdrar kaçırma hastalığı olanların tedavisi meselesine gelince, hasta birinin kullanımı mubah ilaçlarla tedavi olması meşrudur. Hz. Peygamber (s.a.v.) bizzat kendisi tedavi olduğu gibi ailesi ve ashabından hasta olanlara da tedavi olmalarını emretmiştir. Ahmed b. Hanbel Müsned'inde, Ebû Davud, Tirmizî ve İbn Mâce'nin Sünen'lerinde sahih senetle Üsâme b. Şerik'ten şu sözü nakledilmiştir: Resulullah'ın (s.a.s.) yanındaydım. Bedeviler geldi ve "Ey Allah'ın Resûlü tedavi olalım mı?" diye sordular. Resûlullah: "Evet. Ey Allah'ın kulları tedavi olun. Zira Allah her ne hastalık yaratmışsa, muhakkak onun şifasını da yaratmıştır. Sadece bir hastalık bunun dışındadır." buyurdu. "O nedir?" diye sorduklarında, "İhtiyarlıktır" diye cevap verdi. Başarı Allah'tandır! Allah, Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v.)'e, âilesine ve sahabesine salât ve selam etsin.




Tags:




Ali Abdurrahman al-Hudhaifi