İhtilaf anında Allah'ın Kitabı ve Peygamber (s.a.v.)'in sünnetine müracaat etmek


249

(Bölümün numarası 1; Page No. 781) Üçüncü soru, (6310) no'lu fetvadan: Soru 3: Bir adam, (Lâ ilahe illallah) Allah'tan başka ilah yoktur, dese; Allah'tan başkasına dua etmese, Allah'tan başkasına tevekkül etmese, Allah ve Resulü (s.a.v.) den başkasının hükümleriyle amel etse, insanları bir fırkaya bağlanmak için çağırsa, bu fırkaları savunsa ve dinin insanın kalbinde, namazında, orucunda, zekatında, haccında ve insan sevgisinde olduğunu iddia etse ve mutlaka Yahudi, Hristiyan ve Müslümanlar arasında birleşme olmalıdır dese ve Müslümanlara Hristiyan gibi mu'âmele etse, insanlar arasındaki tefrikanın esasının: Mısırlı olup olmadığı yaklaşımıyla yapsa, bu durumda batıl olduğunu bildiği halde beşeri kanunlarla hükmeden, onunla mücadele etmeyen ve beşeri kanunları kaldırmak için gayret etmeyen kimsenin hükmü nedir? İbn-i Teymiye'nin (Allah ona rahmet etsin) şu sözünü okuduğu halde müşrikleri dost edinen ve onlarla beraber ikamet eden kimsenin hükmü nedir?: "onlar için bir kalem ele alsa veya onlara bir kağıt getirse o da onlardan olur." Bu adam kalbinden müslüman olmayanlara kızdığını iddia ediyor fakat iddiasının aksine davranışlar sergiliyor, bu kimsenin hükmü nedir?


Cevap 3: Anlaşmazlık halinde Allah'ın kitabı ve Peygamber (s.a.v.)'in sünnetine müraca'at etmek gerekir. Allah teâlâ bu hususta buyurdu ki: Eğer bir hususta anlaşmazlığa düşerseniz -Allah'a ve ahirete gerçekten inanıyorsanız- onu Allah'a ve Resûl'e götürün (onların talimatına göre halledin); bu hem hayırlı, hem de netice bakımından daha güzeldir. Allah teâlâ buyurdu ki: Hayır, Rabbine andolsun ki aralarında çıkan anlaşmazlık hususunda seni hakem kılıp sonra da verdiğin hükümden içlerinde hiçbir sıkıntı duymaksızın (onu) tam manasıyla kabullenmedikçe iman etmiş olmazlar. (Bölümün numarası 1; Page No. 782) Mahkemeleşmek Allah'ın kitabi ve Peygamber (s.a.v.)'in sünnetine müracaatla olur. Kur'ân ve Sünnetin dışındaki hükümleri helal sayarak Kur'ân ve Sünnete müraca'at etmeyen kimse kafir olur. Kur'ân ve sünnetin dışındaki hükmü helal saymazsa ama makam, mevki ve mal sevgisi sebebiyle Kur'ân ve Sünnet dışında beşeri kanunlarla hükmederse bu kimse büyük günâh işlemiş, tam bir fasıktır. İman dairesinden çıkmaz.Müşrik bir kimse ile birlikte ikamet etmek, onunla sevgi ve sohbet dostluğu kurmak haramdır. Fakat kafirle bilfiil savaş halinde değilsek ona iyilikte bulunmak ve ona iyi davranmak caizdir. Allah teâlâ bu konuda şöyle buyurmaktadır: Allah, sizinle din uğrunda savaşmayan ve sizi yurtlarınızdan çıkarmayanlara iyilik yapmanızı ve onlara âdil davranmanızı yasaklamaz. Çünkü Allah, adaletli olanları sever. Peygamber (s.a.v.)'in Esma bt. Ebi Bekir'e müşrik olduğu halde annesine sıla-i rahim yapmayı emretmiştir. Bu hadisi Buhari ve Müslim rivayet etmiştir. Ama Şeyhü'l-İslam İbn Teymiye'nin ve diğer kimselerin sözünden kasdedilen, savaş halindeki müşriklerdir, kendileriyle antlaşma yapılan kimseler değildir. Fakat Yahudi, Hristiyan ve diğer kafirlerle müslümanların arasında sadece vatan yönünden fark vardır, başka fark yoktur, der ve hepsine aynı şekilde hükmederse bu kimse kafirdir.Başarı Allah'tandır! Efendimiz Muhammed'e (s.a.v.), âilesine ve sahabesine salât ve selam olsun.




Tags: