İnsan vücudunda dağlama bölgesi


586

(1445) Numaralı fetvanın ikinci ve üçüncü soruları: Soru 2 : Hastanın baş bölgesini ya da vücudunun herhangi bir bölgesini ateşle dağlamak caiz midir?


Cevap 2 : Eğer ihtiyaç varsa ve Allah'ın hastaya fayda vermesi umulursa, tedavi maksadıyla hastanın vücudunu ateşle dağlamak caizdir. Zira Cabir b. Abdullah'ın (r.a.) anlattığına göre Allah Resûlü (s.a.v.) Übey b. Ka'b'a bir doktor gönderir ve doktor Übey'in damarını keser, sonra yarayı dağlar. Yine, bilindiği gibi, Sad b. Muaz okla yaralandığı zaman, Hz. Peygamber (s.a.v.) kolundan aldığı yarasını ok demiriyle dağlamıştır. (Bölümün numarası 25; Page No. 7)  Yine Tirmizî'nin Enes'den (r.a.) rivayet ettiğine göre Resulullah (s.a.v.) Es'ad b. Zürare'nin çiban yarasını dağlamıştır. (Tirmizî hadisin "hasen garib" olduğunu belirtmiştir.) Yine Buhârî ve Müslim'in Enes'den (r.a.) naklettiğine göre Hz. Peygamber (s.a.v.) Şifa üç şeydedir: Bal şerbeti, kan aldırma (hacemat) veya ateşle dağlama. Ancak ben ümmetimi dağlamatan men ediyorum. hadisin bir başka varyantına göre ise: Ben dağlamayla tedaviyi sevmiyorum. (Bölümün numarası 25; Page No. 8) buyurmuştur. Dolayısıyla Hz. Peygamber'in gerek uygulaması ve gerekse dağlamanın bir tür tedavi yolu olduğunu bildirmesi göstermiştir ki, ihtiyaç anında bu yolla tedavi caizdir. Ümmetini dağlama yoluyla tedavi olmaktan menetmesi ise başka tedavi yolları varken hastanın buna ihtiyaç duymadığı hallere ya da daha fazla acı verdiği ve Allah'ın günahkar kullarına ateşle azap etmesine benzediği için bu tedavi yönteminin tercih ve tavsiye edilen bir yöntem olmadığına yorumlanır. Bu nedenle Hz. Peygamber (s.a.v.) kendi adına dağlamayla tedavi olmayı sevmediğini belirtmiş, Allah'a olan kusursuz tevekkülleri sebebiyle dağlamayla tedavi olmayanları övmüştür. Dağlama yöntemini, dağlama işlerini iyi bilen uzman kişi uygulamalı ve böyle bir tedaviye ihtiyaç duyan hastaları, vücutlarının uygun bölgelerini dağlayarak ve hastanın özel durumlarını gözeterek tedavi etmelidir. Başarı Allah'tandır! Allah, Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v.)'e, âilesine ve sahabesine salât ve selam etsin.




Tags:




Behîmetü’l-En’âmın Zekatı