(Bölümün numarası 12; Page No. 269)
İnsanları Allah'a davet etme ile beraber buna muhalif davranmak
(19172) no'lu fetvanın ikinci sorusu:
Soru 2: Bazen köyümde imamlık yapma zorunda kalıyorum ve çoğu zaman cuma günleri, hutbe kitabından hitabet veriyorum. İnsanların kalplerinde taht kurdum elhamdulillah. Bununla beraber şeytanım bana galebe çalıyor ve nefsimin hevasına uyuyorum. Hangi günahı işlersem işleyeyim kalbimde bir sıkıntı hissediyorum. Çünkü ben bu günahın yanlış olduğunu iyi biliyorum ve buna rağmen bu günahlara düşüyorum. İnsanları günahlardan uzaklaşmayı emretmeme ragmen kendim işliyorum. Ve ben Allah'u Te'âlâ'nın şu sözünü çok iyi biliyorum:
(Ey bilginler!) Sizler Kitab'ı (Tevrat'ı) okuduğunuz (gerçekleri bildiğiniz) halde, insanlara iyiliği emredip kendinizi unutuyor musunuz? Aklınızı kullanmıyor musunuz?
Ayet. Bu heva ve heveslere ne zaman galip geleceğimi de bilmiyorum bekar bir genç olarak?
Cevap 2: Köy ehline vaaz vermeye devam etmeni ve gücün yettiğince islami ilimlerde egitimini artırmanı, ve günahlardan uzak durmanı, nefsin ile mucadele etmeni ve gücünün yettiğince sözlerinin amelin ile mutabık olmasına hırs ve azim göstermeni tavsiye ederim. Allah Te'âlâ şöyle buyuruyor:
Ama bizim uğrumuzda cihad edenleri elbette kendi yollarımıza eriştireceğiz. Hiç şüphe yok ki Allah iyi davrananlarla beraberdir.
Geçmişde ki günahlara tevbe-i nasuh ile beraber. (Bölümün numarası 12; Page No. 270) Başarı Allah'tandır! Allah, Peygamberimiz Muhammed'e (s.a.v.), âilesine ve sahabesine salât ve selam etsin.