İslam Yardım Heyetine hediye edilen şeylerin mutlak bağış kabul edileceği


261

(19324) no'lu fetva: Soru: Dünya İslam Yardım Heyeti Suudi Arabistan'ın bazı bölgelerinde gelir kaynaklarını geliştirme ve "Hayır Başakları" törenleri tertip etmeye karar verdi. (Bölümün numarası 16; Page No. 255) Bu törenlere bölgelerin emirleri ve Suud'lu önde gelen hayırseverler katılıyor. Siz de -Allah razı olsun- bu törenlerin birçoğuna katıldınız. Ve siz paralarını bu hoş katkıya verenlerin önde gelenlerinden oldunuz. Bu gibi törenleri yapmakta temel prensip, heyetin hayır işlerine vakıf mesabesinde olan sadak-i câriyedir. Ancak bu törenlerde bazı bağışçılar, imzaladıkları teberru makbuzunda verdikleri yardımın vakıf olduğunu zikretmiyorlar. Bu da heyetteki ilgili kişilerin meseleyi farklı anlamlarına ve kafa karışıklığına sebep oluyor. Bazıları bu törenlerde ilan edilen ne ise ona itibar edileceği, bağış olarak toplanan paraların vakıf sayılacağı ve vakfın yararlanması için ilgili yerlere havale edileceğini söylerken bazıları da bunun genel bir yardım olduğunu ve doğrudan heyetin yürüttüğü sıhhî bakım proğramları, yetimleri gözetme ve mescit yapma gibi çeşitli hayır yerlerine sarf edilebileceğini söylüyorlar. Bu nedenle bu meseleyi zâtınıza arz etmek ve meseleyi incelemenizi rica etmek istedik. Şimdi sorumuz şudur: Bu münasebetlerle heyete takdim edilen bu mallar, heyetin hayır faaliyetlerine yapılmış bir vakıf mıdır ki heyet onları idare etsin ve gelirinden yararlansın, yoksa genel bir bağış mıdır? Ki heyetin o zamanki ihtiyaçları doğrultusunda toplanma amacına göre mi harcanmalıdır. Ve böylece heyetin yönetim kurulunda bulunanlar bu mesele hakkında bilgi sahibi olsunlar.


(Bölümün numarası 16; Page No. 256) Cevap: Söz konusu heyete verilen paralar esasen onu teşvik etmek amacı ile verilmiştir. Ve bunlar mutlak teberrulardandır. Teberru eden kişi bunun vakıf olduğunu söylemedikçe heyet onları yürüttüğü değişik hayır yerlerine harcar. Eğer vakıf olduğunu söylerse vakfeden kişinin vasiyet ettiği şeyle kayıtlanır. Ama bu heyete verilen zekat paralarına gelince bunları şu ayette zikri geçen sekiz sınıf kimseden başkasına vermek caiz değildir. Sadakalar (zekâtlar) Allah'tan bir farz olarak ancak, yoksullara, düşkünlere, (zekât toplayan) memurlara, gönülleri (İslâm'a) ısındırılacak olanlara, (hürriyetlerini satın almaya çalışan) kölelere, borçlulara, Allah yolunda çalışıp cihad edenlere, yolcuya mahsustur. Allah pek iyi bilendir, hikmet sahibidir. Başarı Allah'tandır! Allah, peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v.)'e, âilesine ve sahabesine salât ve selam etsin.




Tags: