(Bölümün numarası 2; Page No. 511)
Hac bid’atları.
(Bölümün numarası 2; Page No. 512)
Kabe’nin anahtarını taşıyan kişinin ne evrensel anlamda ne de dini anlamda bir özelliği vardır.
Birinci soru, (1239) no'lu fetvadan:
Soru 1: Dostlarımdan birisi bana
Şeybe oğullarının Kabe'nin
yönetimini
ellerinde bulundurduklarını,
anahtarları elinde bulundursa bile, Şeybe oğullarına mensup olmadığı sürece hiç kimsenin
Kâbe'nin
kapısını açmaya güç yetiremeyeceğini
söylemişti.
Anlatıldığına göre, Şeybe oğullarından olmayan
birisi Kabe anahtarlarını alıp kapıyı açmaya çalışmış
ancak bunda başarılı olamamıştı.
Taki, Şeybe oğullarından süt emen bir kimse getirilmiş, elini kapının
üzerine koyduğu zaman kapı açılmıştır. Bu anlatılanlar doğru mudur?.
Cevap 1:
Şeybe oğulları:
Kabe'nin
yönetimini ellerinde bulunduran kimselerdir.
Fakat, Kabe kapısının
kendi sorumluları
veya başka kimseler tarafından anahtarlarla açılamaması hususu doğru değildir. Soruda bahsetmiş olduğunuz ve Kabe kapısının açılamaması dolayısyla,
Şeybe oğullarından süt emen bir kimsenin getirilip elini Kabe kapısının üzerine koyduktan sonra
kapının açıldığı iddası yalandır ve Allah'ın sebep-müsebbep ilişkisindeki kainat kanununa aykırıdır. Böylesi bir iddiada bulunan kimse, Allah'ın mahlukatı için belirlediği ve tertip ettiği gerçeğe aykırı iddialarda bulunmuştur. Buna rağmen
Şeybe oğullarının
Allah resulü'nün onlara Kabenin anahtarlarını vermesi ve yönetimi onlara teslim etmesi dışında (Bölümün numarası 2; Page No. 513)
dini veya şer'i hiç bir üstünlüğü yoktur.
Bu husus, Allah'ın (c.c.) kainat kanunlarını delmesi ve işlevsiz bırakması anlamına gelmemektedir.Başarı Allah'tandır! Efendimiz Muhammed'e (s.a.v.), âilesine ve sahabesine salât ve selam olsun.