(Bölümün numarası 16; Page No. 364) (1510) no'lu fetva:
Soru : Babam geride 7 erkek, 5 kız ve iki hanım bırakarak vefat etti. Malının üçte birini vasiyet etti. Üçte birine büyük kardeşi vekil kıldı. Büyük kardeş, iki kardeşinin haricindeki mirasçılara vekil oldu. Bunlardan herbiri veraset, borç ödeme, ferağat işleri için vekil tuttular: A- Büyük kardeş çoğunluğun vekili olması sebebiyle kendisini vekil kılmayan diğer iki kardeşin olmadığı bir anda ölünün malında ferağat etme, satma gibi tasarruflarda bulunabilir mi? Mirasçılardan biri vekile üçte bir için vasiyeti yerine getirmesi için itiraz ederse, (Çünkü üçte bir çoktur. Miras yoluyla dezavantajlıdır.) Vekilden beşte bir, altıda bir isteseler, bu itirazları kabul edilir mi? Büyük kardeş, kasır (miras almaya uygun olmayan) üvey kardeşlerine vekil kılınsa (ki onların buluğa ermiş öz kardeşleri de var), sonra baliğ öz kardeşleri ona mutlak vekalet verseler, sonra öz kardeşlerden biri buna (akraba olduğu için) karşı çıksa onun bu itirazı kabul edilir mi? Ölenin bir arazisi var. Bazı mirasçılar (veya bir mirasçı) satılmasını bazıları ise satılmayıp gelirini (meyvesini) istemekteler. Bu durumda ne yapılmalıdır?
(Bölümün numarası 16; Page No. 365) Cevap: Öncelikle; büyük kardeşin, kendisini vekil kılmayan iki kardeşinin (eğer iki kardeş rüşde ermiş ve hukukî vekalet yoksa) payında tasarrufta bulunma hakkı yoktur. Vekil, çoğunluğun vekili olsa da durum böyledir. Mirasçılardan birinin, ölünün vasiyetinin üçte birinde vekilin tasarrufuna itiraz hakkı ( sadece mirasçıların fakir olmaları ve üçte bir çok olması gibi) yoktur. Çünkü Resulullah (s.a.v.) üçte bire kadar vasiyete izin vermiştir. Vasiyet edenin ölmesiyle şer'i vasiyetin yerine getirilmesi gerekir. Onların, vasiyet edene (vasiyet eden eğer vasiyeti hukuka uygun yerlere yapmamışsa veya genellikle iyi olmayan yerlere yapmışsa) itiraz hakları vardır. Vasiyet eden tasarruf edilecek yerleri belirtmemişse (paranın harcanması belirlenmiş olan yerler varsa önce oraya harcanır, sonra) vasiyet edenin akrabalarından fakir olanlar, üçte bir maldan ihtiyaçları karşılanacak insanların başında gelir. İkinci olarak: Eğer büyük kardeşi hâkim ( maslahat gördüğü için) kasır kardeşlere vekil kıldıysa (ki hâkim, vekilin onların babadan kardeşleri ve öz kardeşleri olduğunu biliyorsa), öz kardeşin vekile itiraz hakkı yoktur. Eğer hâkim üvey kardeşlere öz kardeşleri olduğunu bilmeden vekil tayin ederse, öz kardeşlerin itirazlarını hâkime götürmeleri, açıklamaları gerekiyor ki, hakim durumu incelesin ve kasır kardeşlerin maslahatına göre hükmetsin. Eğer kasır kardeşler büyük kardeşi vekil kıldıysalar, onların vekaletleri sahih değildir. Eğer babaları vekalete ehil birini onlara vekil kılmamışsa, vekil tayini için kadıya müracaat edilmelidir. (Bölümün numarası 16; Page No. 366) Üçüncü olarak: Eğer ölenin arazisi varsa, bazı mirasçılar satılmasını bazıları ise satılmayıp gelirini (meyvesini) istemekle ihtilaf ederlerse, bu durumda imkan varsa o araziyi paylaşırlar. Her biri kendi payında maslahat gördüğü şeye göre tasarrufta bulunur. Kasır kardeşlerin hisselerini ise şer'i vekilleri kim ise, onların maslahatına uygun şekilde tasarrufta bulunur. Eğer arazi bölünemiyorsa, onu satarlar. Parasını paylaşırlar. Eğer anlaşmazlık çıkarsa, çözüm için mahkemeye müracaat ederler. Başarı Allah'tandır! Allah, peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v.)'e, âilesine ve sahabesine salât ve selam etsin.