(10973) no'lu fetva:
Soru 1:
Bulunduğumuz yerde dinine bağlı bir grup (Bölümün numarası 10; Page No. 95) sakallı kardeşler vardır. Fakat bunlar bazı meselelerde bize muhalifler. Bunlardan biri mesela Ramazan orucudur. Bu kişiler hilali bizzat kendileri çıplak gözle görmedikçe oruca başlamıyorlar. Bazı zamanlar Ramazan ayında onlardan bir veya iki gün önce oruca başlıyoruz. Bunlar Ramazan bayramından bir veya iki gün sonra bayram yapıyorlar. Onlara bayram günü oruç tutmanın hükmünü sorduğumuz zaman biz hilali bizzat çıplak gözle görmedikçe ne oruca başlarız ne de bayram yaparız diyorlar. Bu görüşlerini şu hadise dayandırıyorlar:
Onu (hilali) gördüğünüz zaman oruç tutunuz ve onu gördüğünüz zaman iftar ediniz.
Fakat bunlar bildiğiniz üzere hilalin sübutunun bazı araçlarla sabit olduğunu kabul etmiyorlar. Bilindiği üzere bunlar iki bayram namazlarının vaktinde kılınması konusunda da bize muhalif davranıyorlar. Bayram namazını da kendi rüyetlerine göre bayramdan sonra kılıyorlar. Kurban kesme konusunda da aynı şekilde bize uymuyorlar. Arafat'ta vakfe konusunda da durum böyledir. Kurban bayramını iki gün sonra yapıyorlar. Yani kurbanlarını müslümanlar kestikten sonra kesiyorlar. Öte yandan içinde kabirler olan mescitlerde namaz kılıyorlar. Ve içinde kabirler olan mescitlerde namaz kılmak haram değildir diyorlar. Cevap rica ediyorum. Allah razı olsun sizlerden.
Cevap 1: Bunların kendi beldelerindeki insanlarla birlikte oruca başlamaları ve insanlarla birlikte bayram yapmaları gerekir. Çünkü Hz. Peygamber şöyle buyurur:
Onu gördüğünüz zaman oruç tutunuz, onu gördüğünüz zaman iftar ediniz. Eğer hava bulutlu olursa sayıyı tamamlayın.
Bu hadis üzerinde ittifak edilmiştir. Hadiste kastedilen rüyet çıplak gözle veya göze rüyet konusunda yardımcı olan araçlarla sabit olduğunda oruç tutmayı ve bayram yapmayı emirdir. Çünkü Hz. Peygamber şöyle buyurmuştur:
Gerçek oruç, (hep beraber) tuttuğunuz gündekidir. Gerçek iftar, (hep beraber) ettiğiniz gündekidir. Gerçek kurban (hep beraber) kurban kestiğiniz gündekidir.
(Bölümün numarası 10; Page No. 96) Başarı Allah'tandır! Efendimiz Muhammed'e (s.a.v.), âilesine ve sahabesine salât ve selam olsun.