(18456) Numaralı fetvanın ikinci sorusu:
Soru 2: Ölen anne babam için bağışlanma duası yapabilir miyim? Çünkü onlar hayatta iken kabirlere gidiyor, orada yemek yapıp, mezarların başında yiyorlar. Onlara bu yemek ölüler için bir sadakadır. Bir de orada üzerinde kubbe olan bir velinin kabrine teberrükte bulunuyorlar. Bunlara göre sufiler (Mutasavvıflar) Allah'ın dostlarıdırlar. Bazen büyücülerin yanına gidip, onların hurafelerini öğreniyorlar. Annem babam bu yaptıklarının İslam olduğuna inanıyorlar. Çünkü bunlar hayatları boyunca bunun caiz olmadığını kimseden duymadılar. Bütün bunlar cahilliklerinden ve gafletlerinden yapıyorlardı, inatlarından değil. Bu konuda dinimizin hükmü nedir? Bilmeden ve gafletten dolayı Allah'a şirk koşulmasının dini hükmü nedir? Çünkü onlar yaptıklarının şirk olduğunu bilmiyorlar. Şimdi bunla bu hal üzere öldüklerinden dolayı ebedi Cehenneme mi gidecekler? Onlar için istiğfar edilir mi? (Bölümün numarası 1; Page No. 347)
Cevap 2: Eğer anne baban kabirlere gidip onlardan medet umuyorlar, Allah dışında başka şeylere kulluk yapıyorlar, büyücülere inanıyorlar ise, ve bu hal üzere öldüler ise onlara istiğfar edilmez. Allah Te'âlâ'nın şöyle buyurduğuna:
(Kafir olarak ölüp) cehennem ehli oldukları onlara açıkça belli olduktan sonra, akraba dahi olsalar, (Allah'a) ortak koşanlar için af dilemek ne peygambere yaraşır ne de inananlara.
Ancak mezarlığa gidip orada yemek yemeleri ve tasdik etmeden büyücülere gitmeleri ise measidendir. Bunlar onlara istiğfar edilmesine engel değildir. Kim Allah dışında başka şeye dua ederse (Allah'a dua ettiği gibi) ve bu halde ölürse, şirke üzere ölmüş olur. Bu kişi müşrik muamelesi görür. Ancak cahilliğinden bunu yapmış ise durumu Allah'a kalmıştır. Fakat biz bu durumda şirk olan zahiri amellerine göre hüküm veririz. (Bölümün numarası 1; Page No. 348) Başarı Allah'tandır! Allah, peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v.)'e, âilesine ve sahabesine salât ve selam etsin.