Parayı başka parayla bozdurarak aktarma


311

(20292) Numaralı fetva: Soru: Babam Fransa'da çalıştığından annemin Fransa’dan aldığı maaşıyla yaşıyorum. Para aktarımı bu şekilde oluyor: Bir şahıs Cezayir'de dinar olarak bize para veriyor. Daha sonra Fransa'ya gidiyor. Vekalet yoluyla Frank almak için oradaki bankaya gidiyor. Ya da bunun tersi olabiliyor. Yani Fransa'dan vekalet yoluyla bankadan Frank alıyor. Cezayir'e geldiğinde bize Dinar olarak veriyor. Para değişimi 1 frank = 14 Cezayir Dinarı olarak yapılıyor. Bazı arkadaşlarıma sordum. Onlar bunun ribe'n-nesîe (gecikme faizi) olduğunu söylediler. Ev ise bu parayla ayaktadır. Yiyecek, içecek ve her şey bu paradan karşılanıyor. Hatta ben bu parayla okuyorum. Kitap ve elbiseleri bu parayla alıyorum. Ben bu parayı harcarken sadaka verir oruç da tutardım. Bunun faiz olduğunu öğrendikten sonra bu şekilde parayı almaktan vazgeçtim. Çünkü Allah ancak güzel olanı kabul eder. Ben hayatımdaki her şeyin haram olduğunu düşündüğümden umutsuzluğa kapılmış, şöyle diyorum: Yiyeceğim ve içeceğim haram olduğu halde Allah benden nasıl kabul eder? Ta ki alacağım diplomanın haram yoldan kazanıldığını düşündüğümden tıp okuma isteğimi bile yitirdim. Ben ne yapayım? (Bölümün numarası 11; Page No. 94)


(Bölümün numarası 11; Page No. 95)  Cevap: Vekilin, Fransa'ya gitmeden önce sana verdiği Dinarları borç olarak veriyorsa, daha sonra annenin maaşını Fransa Frangı olarak bankadan alıp hesap yapacağı zaman Dinar ve Frangın Cezayir'deki fiyatına göre hesaplama yapıyorsa ve bunun dışında ekstra para almıyorsa bunun hiç bir sakıncası yoktur. Çünkü "İbn Ömer'den rivayet edildiğine göre o Rasûlüllah'a (s.a.v.) ey Allah'ın Resulü biz Dinar satıp Dirhem alıyor, Dirhem satıp Dinar alıyoruz. demiştir. Peygamber (s.a.v.) de aranızda bir şey olacak şekilde ayrılmadığınız sürece o günün fiyatıyla almanızda bir beis yoktur". demiştir. Şayet yolculuk yapmadan önce, yolculuktan sonra alacağı Fransa Frangını Cezayir Dinarıyla bozdurarak size teslim ediyorsa, bu caiz değildir. Çünkü akit meclisinde kabız gerçekleşmemiştir. Daha önce bilgisizlikten dolayı şer'a aykırı olarak yaptıklarında, üzerine bir sakınca yoktur. Bu senin namaz ve diğer amellerine de zarar vermez. Çünkü Allah Azze ve Celle şöyle buyurmuştur: Bundan sonra kime Rabbinden bir öğüt gelir de faizden vazgeçerse, geçmişte olan kendisinindir ve artık onun işi Allah'a kalmıştır. Müslümanın yapması gereken şey, kusurlarından dolayı Allah'a tövbe etmesi, O'na hüsnü zanda bulunması ve kötü zandan uzak durmasıdır. Çünkü Allah'a çok şükür nasûh tövbe, tövbesinde samimi olan ve amellerini sırf Allah rızası için yapanın günahların siler. Başarı Allah'tandır! Allah, peygamberimiz Muhammed'e, âline ve ashâbına salât ve selam etsin.




Tags: