(2036) no'lu fetvanın ikinci sorusu:
Soru 2: Müslüman alimler arasında Ramazan orucunun ve mübarek Ramazan bayramının başlangıcının belirlenmesi konusunda büyük bir ihtilaf var. Onlardan bir kısmı şu hadis ile amel ediyor:
Onu (hilali) gördüğünüz zaman oruç tutunuz ve onu gördüğünüz zaman iftar ediniz.
diğer bir kısmı ise gökbilimcilerin görüşlerine dayanıyor ve şöyle diyorlar: Gökbilimciler Astronomi alanında zirveye ulaştılar. Öyle ki kameri ayların başlangıcını bilebiliyorlar ve bunun üzerine takvim oluşturuyorlar.
Cevap 2: Öncelikle; Kendisiyle amel edilmesi gereken doğru söz, Resulullah (s.a.v.)'ın şu hadisiyle işaret ettiğidir:
Onu gördüğünüz zaman oruç tutunuz, onu gördüğünüz zaman iftar ediniz. Eğer hava bulutlu olursa sayıyı tamamlayın.
Resulullah (s.a.v.)'ın bu hadisi Ramazan ayının başlangıç ve bitişinin hilalin görülmesiyle gerçekleşmesi gerektiği konusunda bir öğüttür. Allah Te'âlâ'nın Peygamberimiz Resulullah (s.a.v.)'a gönderdiği İslam Dini, evrenseldir, kıyamet gününe kadar da kalıcı ve geçerlidir.İkinci olarak; Allah Te'âlâ Astronomi ve diğer bilim dallarında olmuş olanları da gelecekte olacakları da bilir. Bununla beraber şöyle buyurmuştur:
Öyle ise sizden Ramazan ayını idrak edenler onda oruç tutsun.
Resulü (s.a.v.) de bunu şöyle açıklamıştır:
Onu (hilali) gördüğünüz zaman oruç tutunuz ve onu gördüğünüz zaman iftar ediniz.
Allah Te'âlâ Ramazan ayı orucuna başlamayı da bitirmeyi de hilalin görülmesine bağlamıştır. Ayların astronomik hesapla belirlenmesine değil. Kaldı ki, Astronomi Bilginlerinin gök cisimlerinin hesabı ve hareketlerinin tespiti konularında ilerleyecekleri Allah Te'âlâ'nın bilgisi dahilindedir. Oruca başlama ve sonlandırma konusunda Resulullah'ın dili vasıtasıyla Allah Te'âlâ'nın emrettiği hükümleri uygulamak müslümanlar üzerine vaciptir ve bu, ilim ehlinin icma etmesi gibidir. Kim buna muhalefet eder de astronomik hesaba itimat ederse, sözü yanlıştır ve ona güvenilmez.Başarı Allah'tandır! Efendimiz Muhammed'e (s.a.v.), âilesine ve sahabesine salât ve selam olsun.