(8843) Numaralı fetvanın ikinci sorusu:
Soru 2: Bir adam, bir kadınla evlenmek istiyor, hatta velilerine mehrini bile verdi. Ama zifaf gerçekleşmedi. Bu durumda bu kadın, bu adamın eşi sayılır mı, ya da evlilik hükümleri devreye girmiş olur mu?
Cevap 2: Eğer iki kişi arasında dinen geçerli bir nikah akdi yapılmış fakat eşler henüz zifafa girmemişlerse, kadın yine de adamın eşi olur. Bu kadın, cinsel ilişkide bulunmaksızın sadece nikah akdi yapılmış kadınlara verilen hakları elde eder. Onlar da eğer kocası onu zifaftan önce boşarsa, mehrinin yarısını almak ve yine boşama gerçekleşirse iddet beklememektir. Nitekim Allah Te'âlâ şöyle buyurmaktadır:
Kendilerine mehir tayin ederek evlendiğiniz kadınları, temas etmeden boşarsanız, tayin ettiğiniz mehrin yarısı onların hakkıdır. Ancak kadınların vazgeçmesi veya nikâh bağı elinde bulunanın (velinin) vazgeçmesi hali müstesna, affetmeniz (mehirden vazgeçmeniz), takvâya daha uygundur.
(Bölümün numarası 18; Page No. 105) Ayet-i Kerime. Yine Kur'ân-ı Kerim'de şöyle buyrulmaktadır:
Ey iman edenler! Mümin kadınları nikâhlayıp da, henüz zifafa girmeden onları boşarsanız, onları sayacağınız bir iddet süresince bekletme hakkınız yoktur.
Eğer zifaftan önce boşama değil de kadının eşi vefat ederse, o zaman kadın mehrini tam alır, vefat iddeti bekler ve eşine mirasçı olur.Başarı Allah'tandır! Allah, peygamberimiz Hz. Muhammed'in (s.a.v.)'e, âilesine ve sahabesine salât ve selam etsin.