(Bölümün numarası 11; Page No. 328)
Kitabu'l-Cami' (Genel konular kitabı)
(20317) Numaralı fetvaanın üçüncü sorusu:
Soru 3 : Sakalın kısaltılması, fazlalığının kesilmesi ve etrafının düzeltilmesi meselesine önem gösteren bazı gençler içerisinde (bu konu) yaygınlaştı. Akabinde zaman zaman sakalının etrafını kesen gençler görülüyor. Belki bunu dini açılara göre ama genelin durumuna uyarak taklit ederek yapıyor. Belki de bunu zayıf rivayetlere göre delillendirerek yapıyorlar, yahut İbn Ömer'e (r.a.) dayandırarak yapıyorlar ve bir tutam (sakal) meselesi?
Cevap 3 : Rasulullah (s.a.v.)'den sabit olan sahih hadisler sakalın bırakılması ve olduğu gibi uzatılmasının vacip olduğuna delil olmuştur. Çünkü o sakalın tıraş edilmesini, kesilmesini, budanmasını veya şekillendirilmesini haram kılmaktadır. Buhari ve Müslim'in İbn Ömer'den (r.a.) naklettikleri hadiste, peygamber (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
Bıyıkları kısaltın ve sakalları uzatın. Müşriklere muhalefet edin.
Buhari'nin bir rivayetinde:
Bıyıkları kısaltın, sakalları uzatın ve müşriklere muhalefet edin.
Müslim'in sahihinde Ebu Hureyre (r.a.)'den gelen rivyete göre Nebi (s.a.v.)şöyle buyurmuştur:
Bıyıkları kısaltın ve sakalları uzatın. Mecusilere muhalefet edin.
#Ve bunun dışında başka sahih hadisler de vardır. #İnşallah burda zikredilenler yeterlidir ve büyük alim Ebu Muhammed b. Hazm şu sözüyle aktarmıştır ki: (alimler bıyıkların kısaltılması ve sakalların uzatılmasına farz diyerek ittifak etmişlerdir.)
(Bölümün numarası 11; Page No. 329) #Geçen hadisler sakalın bırakılmasına, salıverilmesine ve uzatılmasının vucubiyetine delalet etmektedir. Aynı şekilde tıraş edilmesinin, kesilmesinin ve şekillendirilmesinin haram olduğuna delalet ettiği gibi. Çünkü emirlerde asıl olan vucubiyet, yasaklarda da asıl olan haramlılıktır. Ve kendisine itimad edilen daha güzel ve daha doğru bir delil olmadıkça asıldan ve zahirinden ayrılmak onun aslından ayıran bir delil veya kanıt olmadıkça caiz değildir. #Her müslümanın da yapması gereken Rasulullah (s.a.v.)'in emrine uymak ve onu örnek almaktır. Peygamber (s.a.v.) sık sakallıydı. Kendisi hakkında doğrulandığı gibi. Hiç bir kimseden de ashabından da sakallarını kısaltanların en hayırlı ümmet olduğu nakledilmemiştir. Ancak Abdullah b. Ömer'den gelen haber istisna: Onun hakkında gelen habere göre o hacda sakalının bir tutamından sonrasını alırdı (keserdi). Onun yapmış olduğu bu fiill sahih hadislerin subutuna binaen delil olarak kullanılamaz. Nebi(s.a.v.) Abdullah bin Ömer'den gelen rivayete göre şöyle buyurmuştur:
Bıyıkları kısaltın ve sakalları uzatın. Müşriklere muhalefet edin.
Üzerinde ittifak edilmiştir (Bölümün numarası 11; Page No. 330) Delil ravinin aktardığındadır,ictihadında ve yaptığında değildir.Alimler sahabeden,onlardan sonra gelenlerden gelen ravinin rivayetinin Nebi (s.a.v.)'den olduğu sabittir diye söylemişlerdir ve delilde odur. Sünnete ters düştüğünde o (rivayet) görüşünün önüne geçmektedir. Çünkü sünnete onun rivayeti delil olarak kullanılır,onun fiili sünnet aleyhine delil kullanılamaz. #Tirmizi'nin Ebu Hureyre (r.a.)'den onun da Nebi (s.a.v.)'den aktardığına gelince, O, boy ve eninden sakalını keserdi. Bu hadisin senedi zayıftır, hatta batıl ve münkerdir. Nebi (s.a.v.) hakkında doğru değildir. Çünkü senedinde Ömer b. Harun el-Belhi vardır ve o hadisi terkedilen ve yalancılıkla ittiham olanlardandır. Onunla delil kullanılamaz. Bunun üzerine o gençlerin yaptıklarına itibar edilmez. Onlara ve her müslüman üzerine gereken Nebi (s.a.v.)'in emrine uymak ve onun emrine karşı çıkmaktan yahut Allah(c.c.)'in düşmanlarına benzemekten ve kadınlara benzemekten sakınmaktır. İnsanın yaptıklarında ve sözlerinde güzel bir örnek olması gerekir. Buna muhalefet edene uyarıda bulunması onu Allah (c.c.) ve rasulüne itaate teşvik, rağbet ettirmesi gerekir. Her şeyde onların emirlerine uyması ve yasaklarından da kaçınması gerekir. Başarı Allah'tandır! Allah, peygamberimiz Muhammed'e, âline ve ashâbına salât ve selam etsin.