(19912) no'lu fetvanın birinci ve ikinci soruları:
Soru 1: Bir müşteri geldi ve benden çok mal satın almak istedi. Benim yanımda onun talebini karşılayacak kadar yeterli mal yoktu. Malı temin edebilmek için, ondan malın fiyatının yarısını bana vermesini istedim. Bu istek garar satışına girer mi? Zarara düşmemem için malı ona satarken teminat olmak üzere ondan kapora talebi caiz midir? Caiz olan kapora nedir?
Cevap 1: Müşterinin istediği malı satın alma konusunda onun vekili isen, bu malı satın almak üzere seni vekil kılan kimseden malın fiyatının tamamını yahut bir kısmını almanda ve sana söylediği özelliklere göre onu satın almanda bir sakınca yoktur ve buna satış denmez. Çünkü sen vekil kılma anında mala sahip değilsin. Buna selem alışverişi de denmez. Zira selem, akit anında semen'in (paranın) tamamının ödenmesi şartıyla, zimmette borç olarak sabit olabilen standartta bir mal olması, malın miktar, cins, tür ve özelliklerinin belirli olması, teslim zamanının belirlenmiş olması üzere yapılan bir akittir. (Bölümün numarası 13; Page No. 260)
Ancak bu malı ona satmak esasına göre seninle onun arasında anlaşma olur, sonra da onu onun için satın alırsan, bu caiz değildir. Çünkü malik olmadığın şeyin satışı caiz değildir. Yine seninle onun arasında sözleşme yapmak yahut fiyatının bir kısmını yahut kapora alman caiz değildir. Ancak malı satın alıp, onu elde edip ve mülkiyetine geçirdikten sonra caizdir. Satıcı ve müşteri onun üzerinde anlaşırlarsa, malik olduğu bir malı satan kimse için kaporalı satış caiz ve sahihtir. Kapora, onu başkası almaması için satılan mala teminat olmak üzere müşterinin, satış sözleşmesi tamamlandıktan sonra satılan malın fiyatından daha az bir parayı satıcıya yahut vekiline vermesidir. Müşteri malı alırsa, onu fiyattan sayar ve onu almazsa, satıcının onu alma ve kendisine temlik etme hakkı vardır. Ömer b. Hattab'ın (r.a.) fiili uygulaması, kaparonun caiz
olduğuna
delildir. İmam
Ahmed
kaporalı satış hakkında şöyle demiştir: Onda bir mahzur yoktur. İbn
Ömer
(r.a.) onu caiz görmüştür. Ancak:
Kaporalı satıştan nehyetti.
lafzıyla Rasûlüllah'tan (s.a.v.) rivayet edilen hadis'e gelince, bu, zayıf bir hadistir, İmam
Ahmed
ve diğerleri onu zayıf kabul etmişlerdir ve o delil olarak kullanılmaz.