(Bölümün numarası 8; Page No. 86) (1716) no'lu fetva:
Soru:
İşitmeyen sağır ve konuşamayan dilsiz bir eşim var. Kendisine ne söylendiğini anlamaz, ancak bazı şeyleri işaretle anlar. Namaz kılar ancak fazla ve eksik olarak kılar. Çünkü o, namazın ve orucun keyfiyetini bizden öğrenmeyi anlamıyor. İnsanları oruçlu gördüğü için oruç tutuyor, ancak Ramazan çıkıp üzerinde kaza olduğu zaman tutmadığını kaza etmeyi reddediyor. Çünkü hiç kimseyi oruçlu görmüyor. Bunu anlamadığı için onu öğretemiyoruz. Bizi bilgilendirmenizi ve ibadetleri nasıl yapacağını göstermenizi rica ediyoruz. O akıllı gibi bütün ibadetlerden sorumlu mudur? Çünkü ne söylendiğini anlamıyor.
Cevap: Namaz vakti girince, onun namazına uyacağı bir başka kadınla birlikte namaz kılmasını sağlayabilirsin. Oruca gelince, yine üzerinde kaza olan kadınlarla oruç tutması mümkündür. Evde üzerinde kaza orucu bulunan kadın bulunmazsa, ev halkından kadın ve erkeklerden, mesela pazartesi ve perşembe günleri oruç tutan bir kimse nafile tutabilir ve ona uyabilir. Bu, iyilik babındandır. Allah bunu emretmiş şöyle buyurmuştur:
Her türlü hareketinizde dürüst davranın. Çünkü Allah dürüstleri sever.
(Bölümün numarası 8; Page No. 87) Yine onunla birlikte oruç tutacak birisi bulunmazsa, ona sahur ve iftar hazırlayarak, oruç tutmadığı halde onunla birlikte oruç tuttuğu intibahı verme imkanı vardır. Fakat gündüzleyin yememesi ve içmemesi için onun yanında yemek yemez ve su içmez, bilakis bunu gizler.Başarı Allah'tandır! Efendimiz Muhammed'e (s.a.v.), âilesine ve sahabesine salât ve selam olsun.