Sücud
(1427) no'lu fetva:
Soru: Namaz kılanın secdeye eğillirken ne ile başlayacağı konusunda iki grup arasında anlaşmazlık meydana geldi.
Secdeye eğillirken önce ellerini, sonra dizlerini mi yere koyacak, yoksa önce dizlerini sonra ellerini mi, hangisi daha faziletlidir?
Cevap: Cumhur, namaz kılanın secde için eğildiğinde, ellerinden önce dizlerini yere koymasının ve bundan sonraki rekat için ayağa kalkarken dizlerinden önce yerden ellerini kaldırmasının daha efdal olduğu görüşündedir. Bu konuda
Vâil b. Hacer'den rivayet edilen hadisi delil getirmişlerdir ki, o şöyle
demiştir:
Rasûlüllah'ın (s.a.v.) secde ettiği zaman ellerinden önce dizlerini koyduğunu, kalktığı zaman ise dizlerinden önce ellerini kaldırdığını gördüm.
Hadisi
Ebu Davud,
Nesai,
(Bölümün numarası 6; Page No. 437)
Tirmizi
ve İbn Mace rivayet etmişlerdir.
Fakat senedinde
Şerik el-Kâdı vardır ki,
onun müfred hadislerindendir.
Şerik,
müfred olarak yaptığı rivayetlerde kuvvetli değildir. Enes'ten
(r.a.)
rivayet edilen şu hadisi de delil getirmişlerdir:
Allah Rasûlü (s.a.v.) tekbir getirerek eğildi ve dizleri ellerinden önce yere temas etti.
Hadisi,
Hakim,
Beyhaki
ve Darakutni rivayet etmişlerdir.
Hakim:
"o ikisinin şartlarına uygundur ve onun illetli olduğunu bilmiyorum"
demiştir. Darakutni ise:
"Ala b. İsmail onu müfred olarak rivayet
etmiştir
ve o
mechuldur" demiştir. İbn
Ebi Hatim
babasından rivayet ettiğine göre: "O münkerdir" demiştir. Bu konuda başka hadisler de rivayet edilmiştir ki, ya munkatı' veyahut mürsel olarak ta'n olunmaktan uzak değildir.Diğerleri ise, secde için eğilince dizlerden önce yere ellerin konulmasının müstehap olduğu görüşündedirler. Evzai,
Malik
ve
İbn Hazm bunlardandır.
İbn
Ebi Dâvud:
"Bu, ehl-i hadisin görüşüdür" demiştir ve Ebu
Hureyre'nin hadisini delil getirmişlerdir ki,
o Rasûlüllah'ın (s.a.v.) şöyle buyurduğunu söylemiştir:
Sizden biriniz secdeye giderken devenin çöktüğü gibi çökmesin, önce ellerini sonra dizlerini koysun.
Hadisi
Ahmed,
Ebu Davud
ve Nesai rivayet etmişlerdir.
Bir başka rivayette şöyle buyurmuştur:
İlk önce ellerini sonra da dizlerini yere koysun.
Fakat bu hadisin senedi üzerinde konuşulmuştur. Bir cemâ'at da
Vâil b. Hacer'in rivayet ettiği hadisi
ve aynı manadaki hadisleri tercih etmişlerdir. İbn
Kayyim bunlardandır ki, "Zadü'l-Mead" kitabında bunu tercih
etmiştir. Diğerleri ise,
Ebu Hureyre hadisini
(Bölümün numarası 6; Page No. 438) ve aynı manaya gelen hadisleri tercih etmişlerdir. Mesele, ictihadi bir meseledir ve bu konu geniş bir konudur. Bundan dolayı bazı fakihler, namaz kılanı iki durum arasında serbest bırakmışlardır ki, kendi görüşlerine göre, ya iki tarafın hadislerini zayıf gördükleri için, yahut aralarında çelişki olup, bazısının diğerine tercih edilemeyeceği için. Bunun sonucu olarak, iki heyet arasında genişlik ve seçme durumu sözkonusudur.Başarı Allah'tandır! Efendimiz Muhammed'e (s.a.v.), âilesine ve sahabesine salât ve selam olsun.