(Bölümün numarası 2; Page No. 344)
Tîcaniler musallat olduğu zaman cami
(2931) no'lu fetva:
(Bölümün numarası 2; Page No. 345) Soru: İskana müsait bir köyde salih bir cemaat var. Orada cemaatın beş vakit namaz kıldığı büyük bir cami var. Bu, köydeki tek camidir. Cami namaz kılanları aldığı gibi, daha fazla alacak boş yer kalmaktadır. Zira köy halkı, çok az salih kişi hariç cemaatla namaza devam etmiyorlar. Küçük bir cemaat, dinin şiarlarını yerine getirme ve onu noksan ve sahih olmayan yollarla eda etmeleri konusunda köy halkının bid'atları, ihtilafları ve kusurlarını hoş görmeyerek köyden bölündüler. Zira köy halkı, Ticaniyye tarikatındandır. Bu küçük cemaat, fasit Ticaniyye inançlarından dolayı namaz için ehil olmayan köyün imamının arkasında namaz kılmamaya karar verdiler. Zira o, adı geçen o tarikatı teşvik ediyor ve Peygamberi methetmeye zorluyor. Onlarda bildiğiniz aşırılık ve şirk vardır. Bütün bunlar, onları birinci camiden çok uzak olmayan yeni bir cami yapmaya götürdü. Orada tevhid dersleri okumaya, tabilerine sahih akideyi öğretmeye ve bid'at ve hurafelerden onları sakındırmaya başladılar. Diğerleri tarafından birçok genç onlara meyletti ve aileleri tarafından hoş karşılanmadı ve köy halkı, bu cemaatın dinle alakası olmadığına hükmettiler ve şöyle dediler: Yeni cami, Dırar mescididir. Şu da bilinmelidir ki, bu cemaatla birlikte, Zeytune'de okumuş, Maliki fıkhında fakih bir şeyh vardır. Yeni yapılan bu caminin hükmü nedir? Ona Dırar mescidi demeleri uygun mudur? Ticaniyye tarikatı mensuplarını kabul etmemenin hükmü nedir? Onlar imanın hangi derecesindedirler? Bu köyü ıslah etmek isteyen bir ilim talebesinin, Ticanilerden bu inhiraf edenleri camilerinde ıslah etmeye çalışması ve onların yeni camiye düşmanlıkları sebebiyle, hakka tabi olan diğer cemaattan uzak durması caiz midir? Yoksa hak üzere olan az cemaatle kalmalı ve diğerlerinden uzaklaşmalı mıdır?
Cevap: Birinci olarak: Durum zikredildiği gibi, köydeki tek büyük camiyi Ticaniler ele
geçirmiş,
orada bid'at ve hurafeleri ilan etmişler, hak ehlinden bir cemaat onların bu durumunu inkar edip kabul etmemişler, bundan dolayı onlardan ayrılmışlar ve namazları eda etmek için bir cami inşa etmişler... onların inşa ettikleri camileri Dırar mescidi değildir.İkinci olarak: Ticaniyye tarikatı mensuplarının takip ettikleri bid'at ve hurafeleri kabul etmemek, Ehl-i Sünnet ve'l-Cemaat'tan ilim ehline vaciptir. İhdas ettikleri bid'at ve hurafeler sebebiyle, Ticaniyye tarikatı ehlinin derecesi ve onlar hakkındaki hükme gelince, onların bid'atları hakkında Fetva Daimi Komisyonu bir yazı hazırlamıştır.
(Bölümün numarası 2; Page No. 346) Üçüncü olarak: Onların nasihatı kabul etmeleri konusunda ümidi ve ilmi olan kimse, onlarla beraber olur ve kabul etmeleri ümidiyle onlara nasihat eder ve onların bid'atlarından alıkor yahut onu azaltır, yoksa onlardan uzak durması gerekir.Başarı Allah'tandır! Allah, peygamberimiz Hz. Muhammed'e (s.a.v.), âilesine ve sahabesine salât ve selam etsin.