Törelere ve geleneklere göre hüküm vermek


280

(Bölümün numarası 1; Page No. 367)  Tağutlar ve Allah’ın indirdiği hükümden başka hükümle hükmetmenin hükmü (Bölümün numarası 1; Page No. 368) Boş sayfa (Bölümün numarası 1; Page No. 369)  Törelere ve geleneklere göre hüküm vermek ( 16894 ) Numaralı fetva: Soru : Sizlere maruzatımızı arz ediyoruz. Taif ve çevresinde yaşayan kabilelerden bahsedeceğiz. Onlar: Kureyş, Benû Süfyân, Tuveyrik, en-Nemmûr, Vadi Nu'mânda olan Huzeyl kabilesi bu kabilelerin hepsine örf ile hakimdir. Buna Arap mezhebi diyorlar. İçeriği şeriata uygun olmayan cahiliye adetleridir. Bazı örnekleri şunlardır: Kanı 3/1 şeklinde takdir etme kanunu. Mesela adamın biri vurulsa ve kan bedeli olarak 10.000 takdir edilirse, kan sahibi orada hakim olan bu kanuna göre sadece 3.000'ine sahip olabilmektedir. Paranın üçte biri ziyafetleri için ayrılır. Üçte bir yok sayılır ve kalan da kan sahibine verilir. Bir diğer örnek te şudur: Hançerlerle hüküm veriyorlar. Şöyle ki, kan akana kadar adamın kafasına hançer ile vurulur. Hasım "beyaz" sözünü söyleyene kadar adama vurulmaya ve kan akmaya devam eder. Bu günlerde hançerler üzere hüküm veriyorlar ve biz hançerin parası ile hükmediyoruz diyorlar. İtiraz da yoktur. Aynı şekilde bizler hançeri 1000 riyal, daha az veya daha fazla olarak takdir ediyoruz diyorlar. Usiyye dedikleri bir kanunları daha var. Her olaya bazı hükümler teşri' ediyorlar. Her hangi bir olay için falanca sana beş koyun gerek, altı hançer veya parasını ödeyeceksin diyorlar. Yarın bu hüküm benzerini benden kabul edeceksin. Şeriatın, onları çok övündükleri ve tazim ettikleri dede ve babalarının törelerini bu şekilde uygulamalarını men etmediğini söylemekteler. Onlara karşı gelen ve yanlış yaptıklarını söyleyeni bazen dışlamakta ve ondan uzaklaşmaktalar. Yanlışları yapmaya güç yetirseler tereddüt etmeden yaparlar. Sizlerden bu konuda bizlere yazılı fetva vermenizi istirham ediyoruz. Özellikle bazı insanlar sizlerden olup olmadığını tam bilemediğimiz bazı şeyler naklediyorlar. Bu zikrettiğimiz şeyler bu kabilelerin yaşadığı şeylerdir. onlar şer'an ehil olmayan insanları hakim konumuna getirmekteler. Sıradan insanlar. Kanı üçte bir oranına düşürmek, hançer, onun değeri ve Usiyye ile ilgili islam'ın hükmü nedir. Yukarıda zikredile "firaş" dedikleri yemek ziyafetlerine katılmak caiz midir? "Mensube" dedikleri başka bir şey daha var. Genelde hata edene şart koşulan bir kurbanlıktır. Mağdurun evine götürülmektedir. Orada hazır olmak ve ondan yemek caiz midir? Tanınmış olan bu adamların şeriatı dikkate almadan verdikleri hükme razı olanların hükmü nedir? (Bölümün numarası 1; Page No. 370)  (Bölümün numarası 1; Page No. 371)


Cevap : Müslümanlara vacip olan Allah'ın (c.c.) emrine icabet ederek islam şeriatına göre mahkemeleşmektir. Allah (c.c.) şöyle buyurmuştur: (Sana şu talimatı verdik): Aralarında Allah'ın indirdiği ile hükmet ve onların arzularına uyma. Allah (c.c.) de şöyle buyurmuştur: Kim Allah'ın indirdiği ile hükmetmezse işte onlar kafirlerdir. Yine Allah (c.c.) şöyle buyurmuştur: Kim Allah'ın indirdiği ile hükmetmezse işte onlar zalimlerdir. Ve Allah (c.c.) şöyle buyurduğuna: Kim Allah'ın indirdiği ile hükmetmezse işte onlar fâsıklardır. Yine de Allah (c.c.) şöyle buyurduğuna: Hayır, Rabbine andolsun ki aralarında çıkan anlaşmazlık hususunda seni hakem kılıp sonra da verdiğin hükümden içlerinde hiçbir sıkıntı duymaksızın (onu) tam manasıyla kabullenmedikçe iman etmiş olmazlar. Müslümanların örfi adetler, töreler ve vaz'i kanunlarla mahkemeleşmeleri haramdır. Çünkü bu nehyedildiğimiz ve inkar etmemiz gereken tağutla hüküm vermektir. Allah (c.c.) şöyle buyurmuştur: Sana indirilene ve senden önce indirilenlere inandıklarını ileri sürenleri görmedin mi? Tâğut'a inanmamaları kendilerine emrolunduğu halde, Tâğut'un önünde muhakemeleşmek istiyorlar. Halbuki şeytan onları büsbütün saptırmak istiyor. (Bölümün numarası 1; Page No. 372) Kabile şeyhleri de insanlar arasında örf ve kabile töresiyle hükmedemezler. Onlara gereken kendilerine gelen kişiyi müslümanların liderinin şeriata göre hüküm vermeleri için görevlendirdiği şer'i mahkemelerdeki hakimlere yönlendirmektir. Yukarıda zikredilen hançer veya değeri ile, kanın üçte biri şeklinde, usiyye ve mensube ile hüküm vermeye gelince bunlar şer'i hüküm değildir. Bunlar kendisiyle hüküm vermenin caiz olmadığı ilkel kanunlardır. Bu zikredilen yemek (Firaş yemeği) ziyafetinden yemek caiz değildir. Çünkü bu isteyerek yapılmamaktadır. Orada hazır olmak ve buna rıza göstermek caiz değildir. Başarı Allah'tandır! Allah, peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v.)'e, âilesine ve sahabesine salât ve selam etsin.




Tags: