(Bölümün numarası 3; Page No. 45) (8760) Numaralı fetva:
Soru: Peygamber efendimiz Hz. Muhammed (s.a.v.) adına fatiha ×7Bu zamanın gavs'ına, yardımcılarına ve Allah'ın bütün veli dostlarına (Allah hepsinden razı olsun) El- Fatiha × 7 Ey Tek olan, benzersiz olan, her şeyi yanında bulunduran ve cömert olan Allah'ım! Efendimiz Hz. Muhammed’e ve onun âline, geçen her lahza ve alınan her nefeste, varlıkta bilinen her şey adedince ve Allah’ın kemaline ve cömertliğine yaraşır şekilde salât ü selâm et ve bereket ver. ×100Ey Allah'ım! Senin layık olduğun şekilde, efendimiz, mevlamız, şefaatçimiz, sevgilimiz ve göz nurumuz olan Hz. Muhammed'e (s.a.v.) layık olduğu şekliyle salat'u selam eyle ve bereket ver. Ey Allah'ım! onun hakkı için bizleri vahdet (birlik) denizinin dalgaları içerisinde ğark et ki, o olmadan görmeyelim, işitmeyelim, bulmayalım, yaşamayalım, hareket etmeyelim ve durmayalım. Ey Allah'ım! Bize olan mağfiretini, nimetini, marifetini, sevgini ve hoşnutluğu tamama erdirerek bizleri rızıklandır. Hz. Peygambere, ailesine ve ashabına, ilminin kuşattığı ve kitabının yazabildiği kadar salat'u selam eyle ve bereket ver. Rahmetinle, ey merhamet edenlerin en merhametlisi. Alemlerin rabbi olan Allah'a hamdolsun.Ey mahlukatin şefaatçisi! Salat ve selamSenin üzerine olsun. Yaratılanların nuru ve hidayetçisiOnun aslı ve ruhu bana ulaştı.Ben tamamen zulmettim. Sen beni terbiye et.Çünkü senden başka hiç kimsem yok.Eğer bu isteğimi reddedersen ben yok olmuş olurum.Ey efendim Ey resulallah × 7Ey Gavs! Allah'ın selamı (Bölümün numarası 3; Page No. 46) senin üzerine olsun. Allah'ın izniyle beni yetiştir.Efendim bana bir bakışla bak.Yüce efendiye ulaştırıyorum.Ey mahlukatın şefaatçisi, Ey HabiballahAllah'ın salat ve selamı üzerine olsun.Yaşadığım şu ülkemde gücüm ve halim kalmadı.Ey efendim! benim ve ümmetinin elinden tut.Ey efendim, Ey Resulallah × 7Ey rabbimiz! Salat ve selam eyleÜmmetlerin şefaatçisi olan Hz. Muhammed (s.a.v.),e veâilesine salât ve selam etsin. Ey Allah'ım! Bütün insanlığın acele ederekAlemlerin rabbini bir olarak kabul etmelerini nasip eyle.Ey rabbimiz! Bizleri bağışla, kolaylaştır, rahmet kapılarını aç ve bizlere hidayet et.Ey rabbimiz! Bizleri birbirimize yaklaştır ve ülfet kurmamızı sağla.Ey Allah'ım! yaratmış olduğun mahlukata, bu ülkeye ve bu mücahedeye bereket ver. × 7 Ey Allah'ım! İsmi A'zam'ın hakkı, Hz. Peygamberin hürmeti, yaşadığımız asrın gavs'ları, evliyaları ve avanelerinin bereketi için bizlere nasip eyle. Ey Allah'ım, Ey Allah'ım, Ey Allah'ım. Allah hepsinden razı olsun. × 3 Bu Çağrımızı alemlerin tümüne ulaştır ve güçlü bir etki bırakmayı nasip et. × 3 Çünkü sen her şeye kadir'sin ve icabet etmeye layıksın. × 3 Allah'a sığınız × 7 Deki, Hak geldi batıl zail oldu. Çünkü batıl yok olmaya mahkumdur. × 3 El- Fatiha
Bu vahidiyye duaları, kalpleri nurlandırmak ve arındırmak, Allah'ı ve resulü'nü tanımak içindir. (Bölümün numarası 3; Page No. 47) Vahidiyye duasının yapılış şekli şöyledir:İlk olarak: Niyeti sadece Allah rızası için olmalıdır. Kişi bu işe başlarken hazır duruma gelebilmek için çok çaba harcaması ve kendisini adeta Allah ve resulü'nün huzurundaymış gibi hissetmesi gerektiği gibi, gizli ve açık ahlak kurallarına riayet etmesi, saygılı, onurlu, hürmetkar olması ve halisane bir muhabbet içerisinde olması gereklidir.İkinci olarak: Bu işe başlayan kimsenin, vahidiyye dualarını her gün ve gecedeki boş vakitlerde, az önce belirtilen sayılara bağlı kalarak veya daha fazlasını bir oturumda yapması gereklidir. Sabah, akşam veya diğer vakitlerde yapabileceği bu dualara 40 güne kadar devam edecektir. Tabi bu 40 günlük süreyi, günlük yaptığı duaların 10 katı fazlasını yapmak suretiyle 7 güne indirebilir. Örneğin 7'yi 70, 100'ü 1000, 3'ü de 30 yapması gibi. Şayet bu sayıları bazen yapamazsa daha sonra kaza eder. Bu 7 gün veya 40 gün biterse bunu kendisine vird edinir. Yani, bunu her gün ve gece de yapar. Özellikle de boş zamanlarında bunu ifa eder. Virdlerde en güzel uyugulama şekli az önce dile getirdiğimiz şekildir. Çünkü hazırlık açısından genel olarak en kolay yoldur. Bunu vird edinen kimseler, tümünden veya kısmından sayıyı azaltır, yahut bir kısmını azaltıp diğer bir kısmını arttırabilir. Daha önce yapanlarla bunu ilk defa yapan kimselerin toplu olarak yapmaları daha faziletlidir. Hayız veya nifaslı olan kadınlar bu ameli yaparken fatihayı veya Kur'ân'dan herhangi bir ayeti okumazlar. (Bölümün numarası 3; Page No. 48) Üçüncü olarak: Bu duaların tamamını hiç okuyamayan veya güzel okuyamayan kimse, bildiği duaları imkan elverdiği sürece bütün duaları okuyacak kadar tekrar eder. Bu da yaklaşık olarak 30 dakika ya da cemaatin okumasını bitirmesine kadar olan süredir. Çünkü bütün işler cemaatle yapılır. Bunu da yapamayan kimse, bu süre boyunca "Ya seyyidi Ya Resulallah" cümlesini tekrarlar. Bunu da yapamıyorsa, o süre boyunca durması ve tekrar esnasında gücü nisbetinde çaba sarfetmesi yani, kendisini adeta Allah ve resulü'nün huzurundaymış gibi hissetmesi gerektiği gibi, gizli ve açık ahlak kurallarına riayet etmesi, saygılı, onurlu, hürmetkar olması ve halisane bir muhabbet içerisinde olması gereklidir. (Önemli bir husus) Vahidiye dualarını yapmaktan öte herkesin mutlaka yapması gerektiği bir şeyde: Ciddiyet ve samimiyetle, kalbini her an ve zamanda şu sözleri söylemeye alıştırmak için çaba ve gayret sarfetmeye önem vermesidir. ( Allah adına ve Allah için, Resul ile ve Resul için, Gavs ile ve Gavs için sözlerine devam etmesi, her hak sahibine hakkını vermesi, en önemli ve en faydalı hususlara öncelik vermesi yani, gafletten uzak olup daima farkında olması gereklidir. "Allah adına" demekten maksat: Kişinin, islam dinine ters düşmeyen yani, Allah ve resulü'nün razı olacağı, ister vacip isterse de vacibin dışındaki mübah ameller olsun, gizli ve açık ibadetlerin tümünü nefsi için değilde sadece Allah'a ibadet niyetiyle yapmasıdır. Allah (c.c.) şöyle buyurduğu için:
Ben cinleri ve insanları, ancak bana kulluk etsinler diye yarattım.
Diğer bir ayette de
Halbuki onlara ancak, dini yalnız O'na has kılarak Allah'a kulluk etmeleri, emrolunmuştu.
(Bölümün numarası 3; Page No. 49) Allah resulü'de (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
Ameller ancak niyetlere göredir.
Çünkü dini esaslara göre, Allah adına var olan gizli ve açık ibadetlerin ancak Allah'ın izni ve gücü dairesinde meydana geleceği bir gerçektir. Yani, güç ve hakimiyet ancak ondadır. Allah Te'âlâ şöyle buyurmuştur:
Oysa ki sizi ve yapmakta olduklarınızı Allah yarattı,
Diğer bir ayette de:
Âlemlerin Rabbi Allah dilemedikçe siz dileyemezsiniz.
Gerçek olan şey, amellerin Allah'ın güç ve azametine şahitlik etmesidir. Her kim, kendinde var olan bir gücün varlığını iddia eder ve buna inanırsa, kendi zatıyla kaim olan Allah'a şirk koşmuş olur. "Peygamber için" derken, niyetini sadece onun için yapması ve peygambere tabi olmasıdır. Yani, şeriat'e ters düşmeyen ve günah içermeyen amellerde niyetini sadece Allah ve resulü yapmasıdır. Allah (c.c.) şöyle buyurmuştur:
Biz her peygamberi Allah'ın izniyle ancak kendisine itaat edilmesi için gönderdik.
"Peygamber adına" derken, Allah ve resulü'nü razı ettirecek amellerin şahitlik etmesidir. Onda var olan gizli ve açık, dünyevi ve uhrevi nimetler aracılığıyla peygamberin şefaati ve terbiyesine mazhar olmasıdır. Allah Te'âlâ şöyle buyurmuştur:
Yine siz bir ateş çukurunun tam kenarında iken oradan da sizi O kurtarmıştı.
Ayrıca O, varlığın yegane aslı, kişi ile rabbi arasında aracı ve alemlere rahmet olarak gönderilendir. Allah Te'âlâ şöyle buyurmaktadır:
(Resûlüm!) Biz seni ancak âlemlere rahmet olarak gönderdik.
(Bölümün numarası 3; Page No. 50) Burada zikredilen "Allah adına, onun resulü adına ve onun hürmetine" kavramları, kelime-i şehadet'in gerçek anlamda bir muktezasıdır. "Kelime-i şehadet", her hak sahibine hakkını verir. Yani: Bizimle Allah (c.c.), Resulü (s.a.v.), insanlar, ve bütün yaratılanlar arasındaki hakların gelmesi vaciptir. "Önemli olan, en önemli olanın öncelenmesi; sonra en faydalı, sonra en faydalı olanın yapılmasıdır." Hakları yerine getirmede en önemli olanları öncelememiz gerekir. Eğer önem bakımından eşitseler, en faydalıyı, sonra diğer faydalıyı öncelemeliyiz. Yani: Allah, Resulü, insanlar ve bütün yaratılanlar yanında; dini, dünyevi ve uhrevi faydalar açısından en çok, en büyük faydası olanı yerine getirmektir.
Cevap: Vahidiyye duası ismi verilen, içinde medhiyeler bulunan bu duada yalanlar, bir çok bidatlar, Allah'a şirk koşan ifadeler ve Resulullah (s.a.v.) hakkında haddi aşan ifadeler vardır.1: Yalanlardan biri şudur: Son satırlarda gelen, "Nebi (s.a.v..) bütün mevcudatın aslıdır), bu söz yalandır. Nebi (s.a.v.) yaratılmışların en şereflisi, nebilerin en üstünü olsa da, bütün yaratılmışların aslı değildir, bütün yaratılmışlar onun için yaratılmamıştır. Bilakis Nebi (s.a.v.), (İsa aleyhisselam hariç) diğer peygamberler gibi bir anne ve babadan dünyaya gelmiştir. İsa (a.s.) babasız dünyaya gelmiştir. Allah Te'âlâ'nın da buyurduğu üzere yaratılanlar Allah'a ibadet için yaratılmıştır:
Ben cinleri ve insanları, ancak bana kulluk etsinler diye yarattım.
2: (Bölümün numarası 3; Page No. 51) Buradaki bidatlerden biri şudur: Nebi (s.a.v.), gavs-ı zaman ve Allah'ın velileri için 7 kez fatiha okumak. Böyle bir şey Nebi (s.a.v.)'den gelmemiştir. Nebi (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
Kim bizim dinimizde olmayan bir şeyi ortaya çıkarırsa, o merduttur, makbul değildir.
Hadisi Buhari ve Müslim rivayet etti.
Bununla birlikte gavs-ı zaman ve yardımcıları olarak isimlendirdikleri kişilere Fatiha'yı okumak şirktir.
Allah'tan her zaman Nebi (s.a.v.)' selatu selam istemek, bunu 100 kere yapmak bidattır.Çirkin bidatlerden biri şudur: Onların (2. sayfa)'da gelen şu sözleri:"Ey Allah'ım! Onun hakkı için bizleri vahdet denizinin dalgaları içerisinde ğark et ki, o olmadan görmeyelim, işitmeyelim, bulmayalım, yaşamayalım, hareket etmeyelim ve durmayalım..." Bu söz vahdeti vücudla ve Resulullah'ı Allah'a vesile kılma ile ilgilidir. Allah'tan kendilerini denizin dalgalarına gark etmesini, böylelikle bu vahdet sayesinde yok olmalarını, kendilerinin işitme, görme, hissetme duyularının kalmamasını istemekteler. Bu açık küfürdür, sapıklıktır. (Bölümün numarası 3; Page No. 52) Yine şirk olan bidatlerdendir: Nebi (s.a.v.)’i kendilerine ulaşması, yardım etmesi, onlara bakması, onları Allah’a ulaştırması, Allah’ın onların elinden tutması için çağırmalarıdır. Bu şirklere, kendilerini sıkıntıdan, ayrılıktan kurtarmak, şiddet ve beladan kurtarmak için yaklaşmaktalar. Bu kelimeleri ve şirk beyitlerini defalarca tekrar ediyorlar. Dikenli üzüm toplamak, baldan acı elma çıkarmak nekadar yanlış, ne kadar yanlış. Çirkin bidatlerden biri de şudur: Amele başlayan kişinin 40 gün boyunca vahidiyye duasıyla başlamasıdır. Mürid vird sayısını her gün katlayarak bu 40 günü 7 güne indirebilir. Bu 40 gün veya 7 gün tamamlandıktan sonra, her sabah, her akşam bu virdlere devam eder. Yapamadığı virdlerin de kazasını yapar. Bunun dışında Allah’ın şeriatına uymayan, Allah’ın izin vermediği uygulamalar vardır. Rabbimiz sen eksikliklerden münezzehsin. Bu büyük bir iftiradır. Akıllı, reşid kişi, şeytanın onları nasıl şirke düşürdüğüne, Allah’a yaklaştırma bahanesiyle kötü işleri onlara süslediğine baksın. Ki, Allah’a ibadetle zayıflıktan sonra kuvvet, ayrılıktan sonra birlik, zilletten sonra izzet kazanılır. Şeytanın onlara nasıl galip geldiğine, onları şirke ve iftiraya çağırmaya tahrik ettiğine baksın. Batıl yoldan, hak yola; dalaletten hidayete gelmelerini diliyorum. Ne kadar yanlış, ne kadar yanlış. Allahım, sen her türlü eksiklerden münezzehsin. Bu apaçık bir iftiradır. Başarı Allah'tandır! Allah, Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v.)'e, âilesine ve sahabesine salât ve selam etsin.