(8836) no'lu fetvanın birinci sorusu:
Soru 1: Yaşlı şeyh-i fani bir babam var, yaklaşık dört senedir hastahanede uyutuluyor ve namaz kılamıyor. Benim teslim aldığım elimde onun emekli maaşı var ve rüşde ermiş benim dışımda çocukları var. Sadaka yahut keffaret emrettiğiniz zaman onlara müracaat edilmesi gerekir mi?
Cevap 1: Birinci olarak: Eğer babanın aklı yerinde ise, hastalıkla namazın ondan düşmediğini haber vermek gerekir ve durumuna göre, ayakta, oturarak, yanı üzere yahut sırt üstü yatarak onu kılması gerekir. Gücü yetiyorsa su ile temizlenmesi yahut teyemmüm yapması gerekir. İdrar ve büyük pislikten çıkan şeyin ise, su ile abdest almadan yahut taş, mendil yahut başka bir şeyle temizlenmeden önce, temizlenmesi gerekir. Bunun, tam olarak temizliğin gerçekleşmesi için üç kere yahut daha fazla olması gerekir. Aklı ermiyorsa, namaz ona farz değildir.Onun oruç tutması ve yemek verilmesi de gerekmez. Allah ne zaman şifa verirse, oruç borcunu kaza eder. İyileştikten sonra, yaşlılığından dolayı gücü yetmezse, her gün için bir miskine yemek yedirir.İkinci olarak: Ondan izin almadan, mezkur malından tasaddukta bulunman caiz değildir.Başarı Allah'tandır! Efendimiz Muhammed'e (s.a.v.), âilesine ve sahabesine salât ve selam olsun.