İslam şeriatına baktığımız vakit neslin çoğalmasını ve yayılmasını teşvik etmektedir. Nesli büyük bir nimet olarak telakki eder. Allah'ın (c.c.) bizlere bahşettiği büyük bir lütuf olduğunu söyler. Kitap ve sünnette bu manada bir çok nas vardır. Ki Bilimsel Araştırma ve Fetva Daimi Komisyonu bunları açıklamıştır. Doğum kontrol yöntemi veya hamileliği engelleme işlemi Allah'ın insanları yarattığı fıtrata ve Allah'ın kulları için uygun gördüğü şeriata karşı mücadele etmektir. Doğum kontrolü ile hamileliği engelleme hususunda propaganda yapanların hedefi genel manada tüm müslümanlara, özelde de Arap müslümanlara tuzak kurmaktır. Böylece ülkeleri ve halkları sömürmeyi amaçlamaktadırlar. Aynı zamanda bunu yapmak bir cahiliye âdeti ve Allah'a (c.c.) karşı iyi zanda bulunmamaktır. İslam toplumunu zayıflatmak ve bağlarını koparmak hedeflenmektedir. Konsey bu hususta mutlak olarak doğum kontrol yöntemini kullanmak caiz değildir demektedir. Eğer mazeret rızık korkusu ise hamileliği engellemek caiz değildir. Çünkü rızkı veren güç ve kudret sahibi Allahtır. Yeryüzünde bulunan her canlının rızkını Allah vermektedir. Ancak hamileliği engellemek, kadının normal doğum yapamayıp ameliyata ihtiyaç duyması, eşlerin maslahatına binaen geçici olarak geciktirmesi gibi sebeplerden dolayı olursa hadislerle amel etme adına caizdir. Sahabeden (r.a.) bir çok rivayette azil'in caiz olduğu da varit olmuştur. Aynı zamanda alimlerden bazıları kırk günden önce spermi atmak için ilaç kullanımına cevaz vermişlerdir. Zorunlu durumlarda hamileliği engellemek gerekli hale gelmektedir.
Yüksek Âlimler Konseyi Genel Sekreterliğ