(12784) Numaralı fetva:
(Bölümün numarası 16; Page No. 410) Soru: Murisimiz (miras bırakan kişi) merhum (Allah rahmet eylesin) ilişikteki vasiyete göre terikesini böldü. Üçte ikisini mirasçılara, üçte birini ise özel dağıttı. Özel ayırdığı kısım ticarî bir müesseseden ibarettir. İlişikteki vasiyetteki beyana göre bir elektirik şirketine, bir gayri menkule ve bir parasal yere pay ayırmıştır. Üçte birden kendisi için bir kurban kesilmesini ve sadakalar verilmesi (bunların nasıl ve kimlere paylaştırılacağını da beyan ederek) vasiyet etti. Merhumun özel olarak ayırdığı şeylerin tamamı 400000 riyal iken, vakıfların senelik gelirlerinin özel paya (üçte bir) düşen miktarı yaklaşık 4 milyon riyaldir. Merhum vasiyetinde büyük çocuklarının, akraba ve dostlarının bir meclis kurmalarını, gayri menkullerin kira gelirlerini, mirasçıların gelir paylarını, üçte bire tekabül eden gayri menkullerin gelirlerini; faiz şüphesi olan haram şeylere bulaşmayan işlere yatırım yapılması hususunu görüşmelerini vasiyet etti. Bu üçte birin geliriyle ilgili tek işarettir. Ticaret Bakanlığının düzeni ölen bir kişinin (hissesiyle) ismiyle şirket olmaya engel olmakla birlikte mirasçılar arasında dokuz tane kasır (miras almaya müsait olmayan kişi) vardır. Bu sebeple varisler her sene üçte birden elde edilen gelirin gayri menkullere yatırılması ve murisimizin çıkarılmasını emrettiği meblağın takriben değerinin sadaka olarak çıkarılması, konusunda ittifak etti. Ayrıca gelecek sene yetecek kadar miktarı da ayırıyor. Sonra artta kalan miktarı şerî mirasa göre mirasçılara ayırıyorlar. Bizim bu ittifakımızı, kararımızı caiz görüyor musunuz? Bu yaptığımız caiz mi? Görüşünüzü bildirmenizi diliyorum. Bize yardımlarınızdan dolayı Allah sizi hayırların en güzeliyle mükafatlandırsın. (Bölümün numarası 16; Page No. 411) Murisin vasiyetinde ayrıca şunlar yer almakta: Her sene Ramazan ayında benim, babamın, annemin, dedemin, onların annelerinin, zürriyetimin, eşimin adına 5000 Suud riyali ve 50 ölçek pirinç sadaka olarak fakirlere, mescitlerin onarımına ve ölülere fayda verecek yerlere Şeyh Abdullah b. Sayf, ondan sonra oğlu Abdurrahman, ondan sonra ona varis olacak olan Allah'ın salih kulları vasıtasıyla harcanmasını vasiyet etti. Aynı şekilde her sene Ramazan ayında 30000 riyalin akrabalara ve hayır kuruluşlarına mirasçılar vasıtasıyla verilmesini vasiyet etti. Yine her sene mübarek Ramazan ayında, bir hayır sever adına, Mekke-i Mükerreme, Medine-i Münevvere, Riyad, Demmam, Büreyde'deki hayır kuruluşlarına, her kuruluşa posta yoluyla 10000 riyal (toplamda 50000 riyal) verilmesini vasiyet etti. Yine her sene beş tane kurban (biri benim adıma, diğeri babam Abdulaziz b.Abdullah b. Osman ve annesi adına, diğeri annem Muda binti Ali ed-Dumir ve anne-babası adına, diğeri nenem Haya binti Talib ve anne-babası adına, diğeri oğullarım,kızlarım,eşim, eşimin anne-babası adına) alınmasını vasiyet etti. Bütün bu saydığım şeyler, vakti gelince, Necid ticari kuruluşundaki hesabımdan, oranın müdürü vasıtasıyla harcanacaktır. Bunlarla ilgili olarak sorumlu olan mirasçılarım bu vasiyetime aykırı davranırlarsa Allah'ın huzuruna sorumlu çıkarlar.
Cevap: Fetva Daimi Komisyonu yazınıza ek olarak sunduğunuz babanızın vasiyetini mütalaa edip sorunuzu inceledikten sonra şu fetvayı verdi: Terikenin üçte birinden babanın belirlediği yerlere harcandıktan sonra artta kalan malın mescitleri imar etme, Allah yolunda mücahitlere yardım, akraba olan ve olmayan fakirlere yardım vb. hayırlı işlere, hayır yolunda harcanması gerekir. Tabi vasiyet edilen gayri menkulün ıslah edilmesi önceliklidir. Başarı Allah'tandır! Allah, peygamberimiz Hz. Muhammed'e, âilesine ve sahabesine salât ve selam etsin.