(5918) no'lu fetva:
Soru : Sigorta akdi, bize batılılardan geçmiştir. Ancak ülkelerimizde yayılmış, bir çok Müslüman bu işle meşgul olmuş, bunun için şirketler kurulmuş ve bürolar açılmıştır. Tüccar ve iş adamları ithal mallarını, hırsızlık vb. durumlara karşı da ederlerini sigortalamışlardır. İş yerleri ve çalışanlar da zarar, yıkılma veya ölüm için sigortalanmaktadır. Araç sahipleri çalınma ve kaza için, kuyu sondajı, maden ocağı açanlar çökme tehlikesi için sigorta yapmaktalar. Bunu mali sorumluluktan korunmak ve ölen işçinin varislerine tazminden kurtulmak için yapıyorlar. Bunun dışında da bir çok alanda yapılmaktadır. (Bölümün numarası 15; Page No. 262) Sigorta alanları tasnif edilmiş, usul, esas ve şartnameler düzenlenmiştir. Her yıl sigorta şirketine belli şartlara binaen belli bir meblağ prim ödenmesi sistemli hale getirilmiştir. Devlet te bu işe el atmış ve bu sistemi tanımıştır. İslam'a göre bunun meşruiyetini ve bu şirketlerle çalışmanın hükmünü sormaktayız.
Cevap : Sigorta her haliyle caiz değildir. Çünkü bunda aldatma, bilinmemezlik, şans, malı batıl yolla yemek, riba vardır. Bunların hepsi nass ile men edilmiştir. Allah Te'âlâ dedi
Mallarınızı aranızda haksız sebeplerle yemeyin.
Allah Te'âlâ buyurmuştur
Şeytan, içki ve kumar yoluyla ancak aranıza düşmanlık ve kin sokmak; sizi, Allah'ı anmaktan ve namazdan alıkoymak ister. Artık (bunlardan) vazgeçtiniz değil mi?
(Bölümün numarası 15; Page No. 263) Resullah (s.a.v.) :
Garar alışverişten (meçhul alışveriş) nehyetti.
Bu şekilde sigorta şirketleriyle iş yapmak ta caiz değildir. Çünkü bunda günah üzere yardımlaşma vardır.
Başarı Allah'tandır. Allah, Peygamberimiz Hz. Muhammed'e, âilesine ve sahabesine salât ve salam etsin.